23 Ekim 2023 tarihinde Yunanistan’ın Ayion Oros bölgesinde meydana gelen bir deprem, Gökçeada’ya olan uzaklığı 130.85 km olarak belirtilmiştir. Depremin derinliği ise 7 kilometre olarak ölçülmüştür. Bu sarsıntı, Türkiye’nin Çanakkale ve Edirne gibi adaya yakın illerinde de hissedilmiştir.
Yunanistan’daki Jeodinamik Enstitüsü, depremin büyüklüğünü 5.3 olarak açıklamıştır. Bu nedenle, hem Yunanistan’da hem de Türkiye’de yaşayanlar arasında bir endişe ve korku yaratmıştır.
Konuyla ilgili olarak, CNN Türk canlı yayınına bağlanan Profesör Dr. Süleyman Pampal, depremin çeşitli etkilerini ve geçmişteki kırılmaları değerlendirerek önemli açıklamalarda bulunmuştur.
Pampal, depremin yaşandığı bölgede, geçmişte yaşanmış olan 1975, 1935 ve 1912 yıllarındaki depremleri hatırlatarak, “Arada kırılmış, enerjisini boşaltmış üç parça var. Bu durum İstanbul ile doğrudan ilgili olmayabilir fakat aynı fayın diğer segmentinde Gökçeada ve Yunanistan’a doğru etkisi olabilir.” şeklinde ifadelerde bulunmuştur.

Pampal, Güney’de meydana gelen depremlerin daha kaygı verici olduğunu; çünkü bu tür olaylar levha sınırlarında meydana geldiğini, Santorini civarında yaşanan sismik aktivite ile bağlantılı olduğunu ifade etmiştir. Ancak, İstanbul depremini tetikleyeceği yönünde bir endişe olmadığını belirtti. Yüzeydeki sismik aktivitenin Gökçeada ve Bozcaada üzerinde daha fazla etki yaratabileceğinden bahsetmiştir.
Sonuç olarak, Yunanistan’da meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki deprem, Türkiye’nin batısında da hissedilmiş ve bölgedeki sismik durum ile ilgili tedirginlik yaratmıştır. Prof. Dr. Süleyman Pampal’ın açıklamaları, geçmişteki depremlerle olan bağlantıları ve mevcut fay hatlarının durumuna dair önemli bilgiler sunmuştur. Bu tür doğal olayların geçmişte olduğu gibi gelecekte de tetikleyici olabileceği ve dikkatli olunması gerektiği vurgulanmıştır.