Yunanistan, son haftalarda Avrupa Birliği (AB) bünyesinde üçüncü ülkelerin savunma alanında toplamda 150 milyar euro değerindeki SAF(E) (Security Action for Europe/Avrupa için Güvenlik Eylemi) mali aracından Türkiye’nin kapsam dışı bırakılması için önemli bir diplomasi trafiği yürütmüştür. Bu durum, Yunanistan’ın ulusal güvenlik endişeleri ve AB’nin iç bütünlüğü bağlamında önemli bir konuyu gündeme getirmektedir.
Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, 27 Mayıs Salı günü yapılan bir basın toplantısında, AB’nin bu programa üçüncü ülkelerin dahil olması konusunda çeşitli açıklamalarda bulunmuştur. Dendias, bu durumun Avrupa Birliği’nin bütünlüğü açısından bir risk oluşturabileceğini belirterek, “Avrupa, ortak ilkeler ve yaşam biçimine yönelik tehditler konusunda ortak bir anlayış temelinde inşa edilmelidir; aksi halde kendisini zayıflatma riskiyle karşı karşıya kalır,” şeklinde ifadelerde bulunmuştur.
Özellikle, Dendias Türkiye’nin SAFE programına olası katılımı üzerinde durarak, bu durumun AB için bir “arka kapı” oluşturabileceğini vurgulamıştır. Yunan Bakan, “Eğer bazı ortaklar, üçüncü ülkelerle yapılacak anlaşmalardaki oybirliği şartını dolanmak için teknik manevralarla düzenlemeyi uygulamaya kalkışırlarsa, bu haklı olarak ‘Arka Kapı Düzenlemesi’ olarak adlandırılabilir,” şeklinde bir uyarıda bulunmuştur. Bu ifadelerin, Yunanistan’ın Avrupa içindeki güvenlik ve işbirliği konularındaki hassasiyetini gösterdiği söylenebilir.
Dendias, Yunanistan’ın Türkiye’nin SAFE programına katılımının sıkı koşullara bağlanması gerektiğini de vurgulamış, bu koşullar arasında Türkiye’nin 1995 yılında Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki karasularını 12 mile çıkarma hakkını savaş nedeni olarak gördüğünü belirten casus belli konusunun da yer aldığını ifade etmiştir. Yunan Bakan, “Eğer bu süreç, Yunan başbakanının net tutumuna ve Avrupa Parlamentosu’nun hukuki açıdan sağlam itirazlarına rağmen, Türk parlamentosunun casus belliyi resmi olarak kaldırmaması durumunda ilerlerse, bu son derece rahatsız edici olur,” şeklinde bir açıklama yapmıştır.
CASUS BELLI NEDİR?
Casus belli, Latince kökenli bir terim olup, ‘savaş nedeni’ anlamına gelmektedir. Türkiye, 1995 yılında Yunanistan’ın Ege Denizi’nde karasularını 12 mile çıkarma hakkını kullanması durumunda bunu bir savaş nedeni olarak değerlendireceğini açıklamıştır ve bu resmi duruş hala geçerliliğini korumaktadır. Bu bağlamda, Dendias’ın Türkiye’nin bu politikası hakkında belirttiği görüşler, iki ülke arasında, özellikle de savunma alanında daha fazla işbirliği ve diyalog ihtiyacını ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, Yunanistan’ın SAFE programına dair Türkiye’nin katılımını engellemeye yönelik diplomatik çabaları, bölgedeki güvenlik dinamiklerini etkileyen önemli bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’nin casus belli durumu ve Yunanistan’ın endişeleri, iki ülke arasındaki ilişkilerde gerginliğe sebep olabilecek unsurlar arasında yer almaktadır. Bu durum, Avrupa’nın genel güvenlik mimarisini de etkileyen çok boyutlu bir sorunu gözler önüne sermektedir.