Güney Kore’de siyasi hareketlilik sürerken, iktidardaki Halkın Gücü Partisi’nden (PPP) ayrıldığını duyuran Yoon Suk Yeol, sosyal medya platformu Facebook üzerinden bir açıklama yaptı. Yoon, bu adımın özellikle demokratik değerlere bağlılık ve ulusal egemenliği koruma çabası ile ilgili olduğunu vurgulayarak, kendisini destekleyenleri, partinin başkan adayı Kim Moon-soo’ya oy vermeye çağırdı. Yoon, “Bugün Halkın Gücü Partisinden ayrılıyorum. Partiden ayrılıyor olsam da özgürlüğü ve ulusal egemenliği savunmak için ön saflarda yer almayı sürdüreceğim.” şeklinde ifadelerde bulundu.
Eski Devlet Başkanı Yoon’un bu açıklaması, Güney Kore’deki siyasi gündemi daha da hareketlendirdi. 3 Haziran 2024’te yapılması planlanan başkanlık seçimleri için kampanyalar yeni başlamışken, Yoon’un ayrılığı tartışmalara neden oldu. Anketler, ana muhalefet partisi olan Demokrat Parti’nin (DP) lideri Lee Jae-myung’un, seçimde önde olduğuna dair bir izlenim oluşturuyor. Lee ve Yoon’un partisi PPP’den Kim Moon-soo, bu seçimdeki en güçlü adaylar arasında gösterilmektedir.
Yoon’un sıkıyönetim ilan etmesi ve ardından görevden azledilmesi, Güney Kore’nin tarihinde önemli bir yer tutmuştur. Yoon, 3 Aralık 2024 tarihinde “muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı” gerekçesiyle ülke genelinde sıkıyönetim ilan etti. Ancak, bu durum uzun sürmedi; meclisin oylaması ile karar geri alındı ve Bakanlar Kurulu da durumu onaylamak zorunda kaldı. Bu olayın ardından, 14 Aralık 2024 tarihinde yapılan oylamada, Yoon’un azli gündeme geldi. Anayasa Mahkemesi, konuyla ilgili bir karar vermek üzere Yoon’u geçici olarak görevden uzaklaştırdı.
Anayasa Mahkemesi, 4 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirdiği yargılamaların ardından, Ulusal Meclisin azil istemini kabul etti. Yoon’un sıkıyönetim ilanı nedeniyle görevden alınmasına onay verildi. Bu gelişme, hem Yoon’un siyasi kariyerini hem de Güney Kore’deki siyasi iklimi derinden etkiledi. Yoon, görevden alındıktan sonra siyasi arenada ne tür stratejiler izleyeceği merak edilmeye başlandı.
Sonuç olarak, Yoon Suk Yeol’un PPP’den ayrılması, Güney Kore’deki siyasi bölünmelere ve gerginliklere işaret ediyor. Başkanlık seçimleri için alınan bu karar, yalnızca Yoon’un kariyerini değil, aynı zamanda ülkenin siyasi geleceğini de etkileyecek. Önümüzdeki günlerde, Yoon’un izlediği yol ve diğer adayların seçim stratejileri, halkın yönelimlerini belirleyecek kritik unsurlar arasında yer alacak. Seçimler, ulusal egemenlik ve demokratik değerler açısından büyük bir sınav niteliğini taşıyor.