Husilerin kontrolündeki haber ajansı SABA’nın yerel kaynaklardan aktardığı bilgilere göre; 2023 yılı Ekim ayında, ABD savaş uçakları, Yemen’in başkenti Sana’nın Beni Haşiş ilçesi ile ülkenin kuzey bölgelerindeki Cevf kentinin “Hab ve Şaaf” ilçesine toplam 8 hava saldırısı gerçekleştirdi. Bu saldırıların sonuçlarına dair henüz kesin bir bilgi verilmezken, ABD hükümeti tarafından da konu hakkında herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
Bunun yanı sıra, Husiler, önceki gün gerçekleştirdikleri bir basın açıklamasında, ABD’nin Saada kenti çevresine 5; Hudeyde kentindeki Ras İsa Petrol Limanı’na ise 7 hava saldırısı düzenlediğini duyurmuşlardı. Bu durum, Yemen’deki çatışmaların tırmanış göstermeye devam ettiğini ve bölgedeki siyasi gerilimlerin derinleştiğini göstermektedir.
HUSİLERİN UYARILARI VE AMERİKA’NIN CEVABI
Husiler, 7 Mart tarihinde yaptıkları yazılı açıklamada, İsrail’e yönelik bir uyarıda bulunarak, Gazze’ye yardımların girişine izin vermesi için Tel Aviv yönetimine 4 gün süre tanıdıklarını belirtmişlerdir. Bu süre zarfında İsrail cephesi, Husilerin tehditleriyle karşı karşıya kalmış ve eğer harekete geçmezse Husilerin deniz operasyonlarını yeniden başlatacaklarını ifade etmiştir. Bu durum, bölgenin dinamiklerini etkileyebilecek potansiyele sahip bir tehdit olarak dikkat çekmektedir.
Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump, 15 Mart tarihinde Truth Social adlı sosyal medya platformu üzerinden bir açıklama yaparak, orduya Yemen’deki Husilere karşı “büyük bir saldırı” başlatma talimatı verdiğini duyurmuştur. Bu açıklama, Yemen’deki askeri durumun daha da girift hale gelebileceğini ve olası bir çatışmanın eşiğinde olunduğunu göstermektedir.
Yemen’de devam eden çatışmalar, özellikle Husilerin kontrolündeki bölgelerde insani krizin derinleşmesine sebep olmuştur. Savaşın ve hava saldırılarının yanı sıra, bu bölgelerdeki sivil halkın maruz kaldığı zorluklar da göz önüne alındığında, Yemen uluslararası gündemdeki yerini korumaktadır. Hava saldırılarıyla ilgili daha fazla bilgi alınıncaya kadar, sivil kayıpların boyutu ve olası afetler hakkında net bir kavrayış sağlamak zor görünmektedir.
Yemen’deki bu belirsizlik ortamı, hem yerel anlamda hem de uluslararası politikada çatışma dinamiklerini etkilemeye devam edecektir. Burada, Husilerin gerçekleştirdiği hava saldırıları ve ABD’nin yanıtları arasındaki etkileşim, bölgenin geleceği açısından önemli bir belirleyici olmaya adaydır.