ABD’nin özel temsilcisi Steve Witkoff, resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Hamas’ın ABD’nin önerisine verdiği cevabı eleştirdi. Witkoff, “Bu yanıt kabul edilemez ve bizi yalnızca geriye götürüyor.” ifadeleriyle durumu değerlendirerek, Hamas’a çağrıda bulundu. Witkoff, “Hamas, dolaylı (arabulucu) görüşmelerin temelini oluşturan çerçeve önerimizi kabul etmeli.” şeklinde vurguladı. Bu açıklamalar, devam eden karmaşık süreçte yeni bir dönüm noktasını ifade ediyor.
Witkoff, dolaylı görüşmelerin amacının, ölen ve hayatta kalan esirlerin yarısının tekrar ailelerine kavuşması olduğunu belirtti. Bu süreç için kalıcı bir çözüm sunabilmenin anahtarı olarak, 60 günlük bir ateşkes sağlanması gerektiğini ifade etti. Witkoff’a göre, bu önerinin kabul edilmesi durumunda, taraflar arasındaki gerilimin azaltılması mümkün olacak.
ABD Başkanı Donald Trump, bununla ilgili olarak yaptığı açıklamada, beklenen anlaşmanın en geç bir gün içerisinde duyurulabileceğine dair ipuçları verdi. Bu açıklama, tüm dünya genelinde gözlerin sayfalarına çevrilmesine sebep oldu. Geçmişteki birçok sıkıntılı durumu göz önünde bulundurursak, bu anlaşmanın etkileri oldukça büyük olacağı tahmin ediliyor.
Hamas, resmi açıklamasında, Witkoff’un önerisine verdikleri cevabın, kalıcı bir ateşkes sağlamak, Gazze Şeridi’nden tam bir geri çekilme ve Filistinlilere yönelik insani yardımların kesintisiz akışını hedeflediğini duyurdu. Bu yanıt, Hamas’ın yaklaşımının uluslararası boyutunu da çerçevelemiş oldu ve bütünüyle Filistin halkının yaşadığı zorluklara dair bir sorumluluk taşıdıklarını da vurguladı.
HAMAS’TAN AÇIKLAMA
Hamas, gerçekleştirdiği ulusal istişareler sonucunda, temsilci Steve Witkoff’un son önerisine ilişkin cevabını arabuluculara teslim ettiğini bildirdi. Açıklamada ise, söz konusu cevabın, kalıcı bir ateşkes oluşturmayı, Gazze Şeridi’nde tam bir geri çekilmeyi ve insani yardımların sürekliliğini sağlamayı hedeflediği ifade edildi. Bu bilgilere göre, anlaşma kapsamında, ellerinde bulundurdukları hayatta olan on esirin serbest bırakılması ve on sekiz cenazenin teslim edilmesi planlanıyor. Buna karşılık, Filistinli esirlerin de belirlenecek bir sayı ile serbest bırakılacağı bildirildi.
Sonuç olarak, bölgede kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için, tarafların bir araya gelerek uzlaşı sağlamaları son derece kritik bir durum haline gelmiştir. Hem Witkoff’un hem de Hamas’ın açıklamaları arasındaki bağlantılar, bu zorlu sürecin ne denli karmaşık bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Tüm gözlerin bu anlaşma üzerinde odaklandığı bu süreç, ilerleyen günlerde daha fazla gelişmeye ve dikkat çekmeye aday olacaktır.
