UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan “Eşrefoğlu Camisi”, 2024 yılında 411 bin ziyaretçi ağırladı. Bir önceki yıl, yani 2023’te 283 bin ziyaretçi çeken bu tarihi yapı, Anadolu’nun Orta Çağ Dönemi ahşap direkli ve kirişli camisi olarak kabul edilmektedir. Eşrefoğulları Beyliği’nin kurucusu Seyfeddin Süleyman Bey tarafından 1299 yılında yaptırılan cami, Selçuklu mimarisinin en önemli örneklerinden birisidir.
Cami, kesme taş ön cephesi, 48 ahşap direğin desteklediği ahşap tavanı ve özellikle dikkat çeken ahşap ve çini süslemeleriyle göz alıcı bir yapıdır. Ayrıca, kündekari sanatıyla yapılmış minberi, çilehanesi ve bey mahfili gibi bölümleri sayesinde ziyaretçilerine geçmişe dair bir yolculuk sunar. 726 yıllık geçmişiyle bu cami, mimari güzelliği ve tarihi öneminin yanı sıra, kültürel miras açısından da büyük bir değere sahiptir.
UNESCO LİSTESİNE GİRİŞİN ÖNEMİ
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğrentimi üyesi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, caminin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmadan önce de oldukça önemli bir eser olduğunu belirtmiştir. Muşmal, “Dünya üzerindeki birçok turistle beraber, bu caminin sahip olduğu tarihi değerleri görmeye gelen pek çok işletmenin bulunduğunu” ifade etti. UNESCO’nun bu değerli eserleri sadece tanıtmakla kalmayıp, ömrünü sürdürebilmesi için gerekli standartları da oluşturduğunu vurgulamıştır.

Prof. Dr. Muşmal, Türkiye’de yalnızca 21 eserin bu listeye girdiğini vurgulayarak, “Konya’dan da iki eser bulunmaktadır. Biri dünyaca tanınan Çatalhöyük’tür. Eşrefoğlu Camii de bu listeye girdikten sonra uluslararası düzeyde tanınmaya başlamıştır” demiştir.
KORELI TURISTLERİN ARTIŞI
İş yerindeki kamera sistemleriyle ziyaretçi sayısını takip eden din görevlisi Zeki Coşkun, caminin UNESCO listesinin getirdiği farkındalığın etkisiyle ziyaretçi sayısında büyük bir artış yaşandığını belirtmiştir. 2023 yılında 283 bin olan ziyaretçi sayısının 2024’te 411 bine yükseldiğini ifade eden Coşkun, Antalya’dan gelen yabancı turistler arasında özellikle Koreli turistlerin artış gösterdiğini kaydetmiştir. Ayrıca, yerli ziyaretçilerin de önemli bir artış gösterdiğini vurgulayarak, bu tarihi yapının Anadolu’daki nadide eserlerden biri olduğunu belirtmiştir.