Ukrayna tarafından elde edilen büyük ölçüde mutabakatın ardından, Kellogg, “Artık sıra Rusya’da. Bu, askeri anlamda son 100 metreye benzer. En zor aşamadayız ama hedefe çok yakınız” şeklinde bir açıklamada bulundu. Kellogg’un sözleri, taraflar arasında önemli bir adım atıldığını gösterse de, asıl zorluğun Rusya’yla olan müzakerelerde olduğunu vurgulamaktadır. Bu durumda, uluslararası gözlemciler ve müzakereciler, ilerleyişin durumu hakkında temkinli bir iyimserlik içerisinde konuşuyorlar.
Kellogg, Rusya’nın duyurduğu 3 günlük ateşkes ilanını “absürt” olarak değerlendirerek, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın kalıcı ve kapsamlı bir ateşkes anlaşması talebini hatırlattı. Ukrayna’nın Amerika Birleşik Devletleri ile en kısa sürede değerli mineral anlaşmasını imzalaması da bekleniyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletler, Ukrayna’daki savaşta 3 yıl içerisinde önemli ilerleme kaydedilemediğini belirtirken, müzakere girişimlerinin hızlandığını ama savaşın saha boyutunun sürdüğünü de aktardı.
Birleşmiş Milletler Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, mevcut durumun kritik bir aşamada olduğunu dile getirdi. Bu da, hem uluslararası siyasi dinamikler hem de askeri eylemler açısından durumu daha da karmaşık hale getiriyor. DiCarlo’nun bu vurgusu, savaşın ne kadar derin ve karmaşık bir hal aldığını gözler önüne seriyor.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya ile Ukrayna savaşı sona erdirilmeden “somut öneriler” sunulmaması durumunda, Amerika’nın arabuluculuk sürecini sonlandıracağı konusunda uyarıda bulundu. Bu durum, müzakerelerin seyrine ilişkin bir belirsizlik yaratırken, her iki tarafın da ne tür teklifler sunabileceği sorusu gündeme geldi. Ortaya çıkan durum, uluslararası ilişkilerin hassas yapısını da gözler önüne seriyordu.
Yeni saldırı dalgası
Rusya, 8 Mayıs tarihi için duyurduğu 3 günlük ateşkes ilanına rağmen, Ukrayna topraklarına yönelik saldırılarını sürdürdüğünü açıkladı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rus ordusunun geçtiğimiz gece 100’den fazla insansız hava aracı ile ülkesine saldırı gerçekleştirdiğini bildirdi. Saldırıların ağırlıklı olarak Dnipro, Harkov ve Dobropillya şehirlerini hedef aldığını vurgulayan Zelenskiy, okulları ve diğer çeşitli sivil altyapıları doğrudan hedef aldıklarına dikkat çekti. Bu durum, savaşta sivillerin maruz kaldığı tehlikeleri ve insani krizin boyutlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, tüm bu gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı sürecinin ne kadar karmaşık hale geldiğini göstermektedir. Hem askeri hem de diplomatik alanda atılacak olan adımların önemi bir kat daha artarken, bu süreç hem bölgesel hem de küresel dinamikleri etkileme riskini taşımaktadır. Barış sürecinin sağlanması için gerekli olan konsensüsün sağlanması, tüm taraflar için elzem görünmektedir.
