Türkiye ve Türkmenistan Arasındaki Doğal Gaz Anlaşması
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, geçtiğimiz hafta Türkiye ile Türkmenistan arasında önemli bir doğal gaz tedarik anlaşmasının imzalandığını ve Türkmen gazının Türkiye’ye akışının 1 Mart 2024 itibarıyla başlayacağını duyurdu. Bu anlaşmanın Türkiye’nin enerji ticaretindeki rolünü güçlendirmesi, Türkmenistan’ın Avrupa’ya yönelik ihracatında artış sağlaması bekleniyor.
İşbirliği kapsamında, yıl sonuna kadar toplam 1.3 milyar metreküp Türkmen gazının Türkiye’ye ulaştırılması planlanıyor. Uzmanlar, swap yöntemiyle gerçekleştirilecek bu tedarik sürecinin Türkiye’nin uzun vadeli enerji arz stratejisine önemli katkılar sağlamasının yanı sıra enerji güvenliğini de güçlendireceğini belirtiyorlar.
Türkiye’nin Enerji Transitindeki Rolü
Washington merkezli Orta Doğu Enstitüsü Enerji Uzmanı Rauf Mammadov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkmenistan’dan Türkiye’ye gaz tedarikinin, Türkiye’nin enerji kaynaklarını çeşitlendirme hedefi ile uyumlu olduğunu ifade etti. Mammadov, “Bu yöntem, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini artırmakta, aynı zamanda Rus gazına bağımlı olmayan, maliyet açısından da rekabetçi bir tedarik seçeneği sunmaktadır. Türkmen gazı, Türkiye’nin artan enerji talebini karşılamak için önemli bir alternatif olarak öne çıkmaktadır.” şeklinde konuştu.
Mammadov, Türkiye’nin bu anlaşma ile enerji portföyünü çeşitlendireceğine ve Türkmenistan’ın batıya gaz ihracatında yeni bir yol oluşturacağına dikkat çekti. Bu durumun, Avrupa’nın enerji çeşitlendirme politikalarıyla da örtüştüğünü vurguladı. Türkiye’nin bölgesel enerji merkezi olma hedefinin pekişmesi açısından da bu anlaşmanın önemli bir adım olduğunu ekledi.
Yeni Tedarik Kaynağı ve Pazar Etkileri
Türkiye’nin doğudaki enerji zengini ülkelerle enerji ihtiyacı duyan Avrupa arasında bir köprü görevi gördüğünü belirten Mammadov, yeni bir tedarik kaynağının devreye girmesinin piyasada likiditeyi artıracağını ve fiyat istikrarına olumlu yansıyacağını ifade etti. Bu bağlamda, yıllardır çeşitli nedenlerden dolayı ilerleme kaydedemeyen Trans-Hazar Boru Hattı projesinin belirsizliğini sürdürdüğünü, ancak Türkiye’nin proaktif bir hamleyle İran’ı transit ülke olarak kullanarak Türkmen gazının kesintisiz akışını güvence altına aldığını belirtti.
Türkiye’nin Enerji Arz Güvenliği ve Stratejik Adımlar
Caspian Barrel Petrol Araştırmaları Merkezi Başkanı İlham Şaban, Türkmen gazının mevcut boru hattı üzerinden altyapı maliyeti olmadan aktarılmasının önemli avantaj sağladığını belirterek, “Bu gelişme, yalnızca Türkiye’nin enerji arz güvenliğini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda küresel enerji krizinde Türkiye’nin attığı stratejik adımları gösteren bir dönüm noktasıdır.” dedi.
Şaban, Türkiye’nin swap yöntemiyle alternatif bir tedarik kaynağını devreye sokmasının ülkenin enerji arz güvenliği açısından kritik önemde olduğunu ifade etti. Türkiye’nin tedarik kaynaklarını çeşitlendirme çabasının bölgesel enerji güvenliğine önemli katkılar sunduğunu vurgulayan Şaban, bunun Avrupa için de yeni bir tedarik alternatifi oluşturduğunu kaydetti.
Gelişmiş Altyapı ile Stratejik İhtiyaçlar
İlham Şaban, Türkiye’nin farklı ülkelerden gelen gazı kendi altyapısında toplayarak Avrupa’daki alıcılara ulaştırmayı hedeflediğini, hali hazırda dört ülkeden doğal gaz tedarik ettiğini ve deniz yoluyla taşınan gazı da LNG terminalleri aracılığıyla ithal ettiğini belirtti. Bu durum, Türkiye’nin Avrupa için stratejik bir tedarik noktası haline geldiğinin altını çizmektedir.
Sonuç olarak, Avrupa’daki enerji tüketicilerinin talebinin, Türkiye’nin güçlü altyapısıyla karşılanabilece