Türkiye, son yıllarda gerçekleştirdiği turizm atılımları sayesinde elde ettiği gelir ve uluslararası turist sayısıyla dünyanın önde gelen turizm destinasyonları arasında yer almaktadır. Bu alandaki gelişmeler, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlarken, turizm acenteleri de yeni rotalar tanıtmayı hedeflemektedir. 2023 yılı için öngörüler, gelirin hedeflenen rakamlara ulaşacağı yönündedir.
TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, yaptığı değerlendirmede Türkiye’nin turizm alanında dünyada en iyi konumda bulunduğunu vurguladı. Bu başarıyı sürdürebilmek için sektörün üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduklarını dile getirdi. Türkiye’de Ramazan Bayramı’nın yakın bir zamanda olması nedeniyle, sezonun bu yıl daha erken açılacağına dikkat çekti. Bağlıkaya, “Ramazan Bayramı ile sezon bu sene biraz daha erken başlayacak gibi gözüküyor. Okullardaki ara tatil dönemi de bu zaman dilimine denk geliyor, dolayısıyla iç turizmde hareketlilik yaşanacak.” şeklinde belirtti.
Dünya genelinde turist sayıları ve turizm gelirlerinde yaşanan artışın Türkiye’de de gözlemlendiğini ifade eden Bağlıkaya, Türkiye’nin güvenli bir turizm destinasyonu olma imajını sürdürmek için çaba harcadıklarını söyledi. 2025 yılına kadar rekor kırma hedeflerinde olduklarını ekledi.
Türkiye’nin ana pazarlarının Almanya, Rusya ve İngiltere olduğunu aktaran Bağlıkaya, bu ülkelerle olan ilişkileri geliştirmek için yoğun çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. Ayrıca Orta Avrupa ülkelerinde kültürel ve tarihi turizm açısından ciddi bir potansiyel bulduklarını belirterek, bu bölgelerden Türkiye’ye önemli turist akışları beklediklerini söyledi. Türkiye’nin turizmdeki önemi, döviz girişi, istihdam ve tanıtımı açısından kritik bir rol oynamaktadır.
Bağlıkaya, bu yıl için belirlenen turizm gelir hedeflerinin Bakanlığın beklentileri doğrultusunda yüzde 10 artış hedeflediğini de duyurdu. Geçen yılı 60 milyar dolarla kapatan sektör, bu yıl 65 milyar dolara ulaşmayı hedeflemektedir. Bu hedefleri tutturmak için tüm enerjilerini ortaya koyacakları konusunda kararlılar.
Artık turistlerin sadece deniz, kum, güneş üçlüsüyle yetinmediğini vurgulayan Bağlıkaya, gastronomi, kültür, inanç ve sağlık turizmi gibi alanlarda farklı deneyimler yaşamak istediklerinin altını çizdi. TÜRSAB olarak bu trendlere uyum sağlamakta ve Türkiye’nin turizm çeşitliliğini artırmak için çalışmalara devam ettiklerini söyledi.
Türkiye’nin turizm potansiyelini yükseltmek amacıyla yeni destinasyonlar bulmanın ve mevcut yerlerin tanıtımını güçlendirmenin önemine değinen Bağlıkaya, Anadolu’nun saklı kalmış köşelerini turizme kazandırmak için “Turizm Yüzyılı Projesi”ni sürdürdüklerini belirtti. Bu proje kapsamında bölge ve ürün seçiminde üniversiteler ve yerel yönetimlerle işbirliği yaptıklarını ifade etti.
Bağlıkaya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) hayata geçirilecek olan yeni projelere de dikkat çekti. “Ada Kıbrıs” projesi sayesinde KKTC’nin turizm çeşitliliğini artırmayı planladıklarını ve bu kapsamda 250 seyahat acentesiyle program gerçekleştireceklerini ifade etti.
Türkiye’nin gastronomi potansiyelini geliştirmek için önemli adımlar atıldığını belirten Bağlıkaya, Mardin ve Gaziantep gibi şehirlerdeki gastronomik zenginlikleri vurguladı. Ayrıca, turizmde seyahat acentelerinin rolünün kaçınılmaz olduğunu, sağlık ve gastronomi turizmi gibi alanların yalnızca profesyonel acenteler tarafından yönetilebileceğine dikkat çekti. Turistlerin yüzde 85’inin organize turlarla geldiğini ve bu açıdan seyahat acentelerinin pazarlanabilir turizm ürünleri oluşturmadaki önemini vurguladı.
Son olarak, Bağlıkaya, turizm sektörünün Türkiye’nin kalk