Bayraktar, Katıldığı Pakistan Madencilik Yatırım Forumu’nda, enerji ve madencilik politikalarıyla ilgili yürüttükleri çalışmalar hakkında kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Türkiye’nin enerji alanında piyasa yapılarını değiştirmek için son 25 yıl içinde birçok reform gerçekleştirdiğini belirten Bayraktar, bu reformların sonucunda yalnızca enerji sektörüne yaklaşık 100 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çekmeyi başardıklarını ifade etti. Bu durum, Türkiye’nin ekonomik istikrarı açısından önemli bir gelişme olarak dikkat çekiyor.
Bayraktar, Türkiye’nin enerji ve madencilik sektörlerinde karşılaştığı iki temel sorun üzerinde durdu. İlk olarak, ülkenin büyük ölçüde ithal enerji kaynaklarına bağımlı olduğunu ve bunun makroekonomik açıdan Türkiye’yi savunmasız hale getirdiğini belirtti. Özellikle 2022 yılında metal, petrol, doğal gaz, kömür ve mineraller gibi enerji kaynakları için yaklaşık 100 milyar dolarlık bir ithalat yapıldığını vurguladı. Bayraktar, her yıl bu seviyede bir harcama yapmanın sürdürülebilir olmadığını ifade ederek, bu durumu ele almanın önemine değindi.
Arz güvenliği konusunda da endişelerini dile getiren Bayraktar, Türkiye’nin yenilenebilir enerji, kömür ve mineraller gibi yerli enerji kaynaklarını tam olarak kullanmayı hedeflediğini açıkladı. Ülkenin potansiyelini keşfetmek ve bu kaynakları etkin bir şekilde kullanmak istediklerini belirten Bayraktar, bu durumun hem arz güvenliğini artıracağı hem de ithalat bağımlılığını azaltacağı inancında.
Madencilik açısından Türkiye’nin zengin kaynaklara sahip olduğunu kaydeden Bayraktar, bu potansiyeli gerçekleştirmek için kapsamlı planlamalar yaptıklarını ve sanayiyle entegrasyona önem verdiklerini vurguladı. Tüm değer zincirini göz önünde bulundurduklarını ifade eden Bayraktar, yenilenebilir enerji alanında sadece elektrik üretimiyle sınırlı kalmadıklarını, aynı zamanda rüzgar türbinleri ve fotovoltaik panellerin üretimi üzerine de odaklandıklarını söyledi. Bu durum, Türkiye’nin enerji üretiminde çeşitliliği artırma adına önemli bir strateji olarak öne çıkıyor.
Bayraktar, madencilik sectorune uluslararası yatırımcıların ilgisini çekmenin çevresel duyarlılık gerektirdiğini belirtti. Çevreye duyarlı projelerin önemine dikkati çeken Bayraktar, aynı zamanda sektördeki sağlık ve güvenlik konularına da büyük önem verdiklerinin altını çizdi. Bu durum, yatırımcıların projelerine olan güveninin artırılması açısından kritik öneme sahip.
En son olarak, Bayraktar, Türkiye’de madencilik sektörüne sermaye çekmek ve ruhsatlandırma süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla yeni bir reform paketinin üzerinde çalıştıklarını aktardı. Bu reformların, hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için cazip bir ortam oluşturma potansiyeline sahip olduğunu ifade etti. Böylece Türkiye, hem enerji bağımsızlığını artırmaya hem de ekonomik büyümesini sürdürmeye yönelik önemli adımlar atmayı planlıyor.