Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İstanbul’da gerçekleştirilen Doğal Kaynaklar Zirvesi‘nde önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Bayraktar, dünya genelinde enerjide köklü bir dönüşüm sürecinin yaşandığına dikkat çekerek, bu süreçte kritik ve stratejik madenlere olan talebin giderek arttığını vurguladı. Özellikle bu minerallerin, temiz enerji teknolojilerinden, batarya sistemlerine, elektrikli araçlardan dijital altyapıya ve sanayideki dönüşüm süreçlerine kadar birçok alanda vazgeçilmez nitelikte olduğunun altını çizdi.
Bakan Bayraktar, madenciliğin artık sadece yer altındaki kaynakları çıkarmakla sınırlı olmayıp, aynı zamanda ekonomik güvenliğin sağlanması, sanayileşme stratejilerinin belirlenmesi ve bölgesel etkinliğin artırılması için temel bir yapı taşı haline geldiğini ifade etti. Bunun yanı sıra, bu kritik minerallere erişimin uluslararası ilişkilerde belirleyici bir unsur haline geldiğini belirtti. Türkiye olarak, başta milli maden şirketi Eti Maden olmak üzere, dünya bor rezervlerinin önemli bir kısmını işletmeye aldıklarını ve bu alanda katma değerli üretimi önceliklendirdiklerini açıkladı. Ayrıca, Türkiye’nin, önümüzdeki dönemde nadir toprak elementlerinin işlenmesinde küresel bir aktör olma yolunda hızla ilerlediğini kaydetti.
Bakan, Türkiye’nin madencilik alanında attığı adımlardan biri olarak, Eti Maden ile birlikte MTAIC adlı diğer önemli aktörü de öne çıkardı. MTAIC’in madencilikte arama, teknoloji geliştirme ve uluslararası iş birliklerine dayalı yeni bir yaklaşımın temsilcisi olduğunu söyledi. Bu iki şirketin, yalnızca maden üretimiyle sınırlı kalmayıp, sorumlu madenciliği teşvik eden teknik kapasiteleri artıran ve uluslararası ortaklıklara açık modeller geliştiren kamusal aktörler haline geldiğini vurguladı.
Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin madencilik potansiyelinin sadece iç pazarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda uluslararası düzeyde de önemli fırsatlar sunduğunu dile getirdi. Türkiye’nin coğrafi konumu ve doğal kaynakları sayesinde uluslararası enerji pazarında daha etkin bir rol oynaması için hükümetin çalışmalarını sürdüreceğinin altını çizdi. Bu bağlamda, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekmek amacıyla çeşitli teşvik mekanizmalarının devreye alınacağını da belirtti.
Son olarak, Bakan Bayraktar, maden sektörünün sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla da birçok önlem alındığını ifade etti. Sorumlu madencilik uygulamalarının benimsenmesi gerektiğini, bu sayede hem çevrenin korunabileceğini hem de yerel halkın faydalarının artırılabileceğini dile getirdi. Böylece, Türkiye’nin hem yerel hem de küresel ölçekte güçlü bir madencilik sektörüne sahip olmasını sağlamak için gerekli adımların atılması gerektiğini vurguladı.
