Vakıf Katılım Genel Müdürü Akben, “Bankacılık Söyleşileri” etkinliği sırasında Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamalarda, yaşanan sürecin karmaşık dinamiklerine dikkat çekti. Akben, bir hafta önce Suriye meselesinin ne yönde gelişeceğini tahmin etmenin oldukça zor olduğunu ifade ederken, bir hafta içerisinde uluslararası aktörlerin – özellikle de İsrail, ABD ve Batı’nın – konuya yaklaşımında meydana gelen senaryoların hızlı bir şekilde değişim gösterdiğini belirtti.
Türkiye’nin stratejik konumu hakkında da değerlendirmelerde bulunan Akben, çevresindeki jeopolitik risklerin ve diğer ülkelerle olan ilişkilerin dengeli bir şekilde yönetilmesinin oldukça zorlaştığını vurguladı. Bu bağlamda, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’a yönelik eleştirilerde bulunan Akben, Trump’s yönetiminin vaatlerini yerine getirebilir mi? Savaşları sona erdirme vaadi gerçek mi? Avrupa ile ilişkilerdeki sorunlar nasıl şekillenecek? gibi soruların uluslararası politika ve ekonomi açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu ile ilgili bilgi veren Akben, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının açıkladığı rakamların ve Türkiye’deki ekonomik verilerin incelendiğinde ülkenin büyüme oranının ortalamaların biraz altında seyrettiğini belirtti. Ancak dünya genelinde neredeyse büyüyen az sayıda ülkeden biri olmanın Türkiye için önemli bir avantaj sunduğunu ifade etti. Mevcut konjonktürde büyüme potansiyelinin korunması gerektiğinin altını çizen Akben, uluslararası yatırım yapılabilir seviyeye ulaşmanın Türkiye ekonomisi üzerindeki olumlu etkilerine değindi.
Akben ayrıca, Merkez Bankası’nın aceleci hareket etmediğini gözlemlediğini; enflasyon, rezervler ve KKM hesaplarında olumlu gelişmeler yaşandığını söyledi. Ancak, Merkez Bankası’nın arzu edilen enflasyon seviyelerine henüz erişilemediği de bir gerçek. Akben, 2025’in ilk yarısında zorlu bir dönem geçirileceği öngörüsünde bulunduğunu ve sonrasında Trump yönetiminin politikalarının netlik kazanacağına inandığını aktardı.
2023 yılı itibarıyla bankacılık sektöründe ortalama öz kaynak karlılığının %20’lerde, enflasyonun ise %47 seviyelerinde olduğunu belirten Akben, bu durumun bankaların gelirleri üzerinde negatif bir etkisi olduğunu vurguladı. Aynı zamanda, kredi büyümesinin kısıtlı kalmasının bankaların mali durumunu olumsuz etkilediğini ifade etti. Akben, bu bağlamda, sektördeki hedeflerin Orta Vadeli Program (OVP) ve Merkez Bankası kararlarına göre yeniden revize edildiğini ve yıl sonunda %80 civarında bir bütçe gerçekleşmesi beklediklerini savundu.
Vakıf Katılım’ın büyüme hedeflerine ulaşmak için geliştirdiği stratejiler arasında teknoloji alanında girişimler ve yeni iş modelleri geliştirmek de yer aldı. Akben, 2024 yılında yeni şubeler açarak bankanın toplam şube sayısını 205’e çıkardıklarını, ancak agresif bir şube açılışına gitmeyeceklerini ifade etti. Ayrıca, Gaziantep’te kurmayı planladıkları güneş enerji santrali (GES) projesinin detaylarına değinerek, bu projenin 2025 son çeyreğinde tamamlanması hedefinin 8,5 megavat kapasiteyle 205 şubenin enerji ihtiyacını karşılayacak şekilde düzenlendiğini belirtti.
Ayrıca, Vakıf Katılım olarak teknoloji ve enerji alanında iştirakleşme stratejisi geliştirdiklerine dikkat çeken Akben, Teknopark İstanbul’da oluşturacakları teknoloji şirketinin bankanın ihtiyaçlarına hizmet edecek şekilde tasarlanacağını ifade etti. Girişim sermayelerine destek olmanın yanı sıra, portföy yönetim şirketi ile yeni fon modelleri oluşturma hedefinde olduklarını vurguladı. Öncelikli hedeflerinin ise tarım ve savunma sanayi gibi alanlarda projeler geliştirmek olduğunu açıkladı.
Son olarak Akben, Vakıf Katılım olarak geçmiş ile gelecek arasında bir köprü olmayı, katılım bankacılığı alanında rol model sunmayı ve sektöre değer katmayı misyon edindiklerini belirtti. Şube yenilenmesinden kurumsal kimlik