ABD Başkanı Donald Trump, Oval Ofis’te gerçekleştirdiği basın toplantısında, uzun süredir kamuoyuna duyurusu beklenen Altın Kubbe savunma sistemi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Trump, “Altın Kubbe’yi resmen duyurmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Sistem, uzay tabanlı sensörler ve önleyiciler de dahil olmak üzere yeni nesil teknolojileri kara, deniz ve uzayda konuşlandıracak en son teknoloji ürünü bir yapı olacak.” şeklinde konuştu.
Trump, bu projenin kendi görev süresi sona ermeden hayata geçireceğini belirterek, Altın Kubbe sisteminin yaklaşık 3 yıl içinde işler hale gelmesini beklediklerini ifade etti. Ayrıca, projenin toplam inşaat maliyetinin yaklaşık 175 milyar dolar olacağını açıkladı.
Başkan Trump, Kanada’nın da projeye ilgi gösterdiğini ve bu sürecin bir parçası olma isteklerini ilettiğini belirterek, “Kanada da bizi aradı ve bunun bir parçası olmak istiyorlar, bu yüzden onlarla konuşacağız. Onlar da korunmak istiyor.” dedi.
Trump, ABD’nin birçok füze savunma sistemine sahip olduğunu, ancak bu tür bir “komple savunma sistemine” her zaman ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Daha önceki başkanların da bu tür bir savunma mimarisi kurmak istediklerini hatırlatan Trump, günümüzdeki teknolojik gelişmelerin bu durumu mümkün kıldığını belirtti.
“UZAYDAN BİLE FIRLATILSA…”
Trump, “Altın Kubbe tamamen inşa edildiğinde, dünyanın herhangi bir yerinden hatta uzaydan bile fırlatılan füzeleri önleme kapasitesine sahip olacak. Bugüne kadar inşa edilen en iyi sisteme sahip olacağız.” ifadesini kullandı. Sistem tamamlandığında, hipersonik füzeler, balistik füzeler ve gelişmiş seyir füzelerinde hedef önleme yeteneğine sahip olmanın gururunu yaşayacaklarını belirtti.
Başkan, sistemin inşası için bu mali yılda ilk aşamada 25 milyar dolar bütçe ayıracaklarını, sonraki mali yıllarda ise planlanan diğer harcamaları gerçekleştireceklerini vurguladı. Bu bütçenin, Altın Kubbe’nin başlangıç aşamalarında kullanılarak sistemin hızlı bir şekilde inşa edilmesine katkı sağlaması bekleniyor.
Sonuç olarak, Trump’ın Altın Kubbe projesi, ABD’nin savunma alanında yeni bir döneme gireceğinin sinyalini veriyor. Gelişen teknoloji ile birlikte, küresel güvenlik dinamiklerinde meydana gelecek değişiklikler bu tür sistemlerin önemini artıracak gibi görünüyor.
