Daha önce Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Ürdün Kralı Abdullah gibi önemli liderleri zor durumda bırakmaya çalışan eski ABD Başkanı Donald Trump, bu davranışları ile diplomatik geleneklerin sınırlarını aşan bir tutum sergilemekten çekinmedi. Ağustos 2023’te CNN International’da yayınlanan bir haberde, Trump’ın Oval Ofis’teki görüşmeleri “kameraların hazır beklediği bir güreş müsabakasına” dönüştürmeye çalıştığı belirtildi. Dünya liderlerinin artık “Oval Ofis saldırıları” gibi yeni bir sorunla karşı karşıya olduğu ifade edildi. Trump’ın katıldığı görüşmelerde konuk ülkenin ne kadar kırılgan olduğu, onun saldırılarının sertliğini belirliyordu.
Trump, son görüşmesinde Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ile bir araya geldi. Bu görüşme sırasında Trump, Güney Afrika’daki beyaz çiftçilere yönelik yaşanan şiddet olaylarını “soykırım” olarak nitelendirerek, konuyla ilgili hazırlattığı videoları sundu. Ancak bu iddialar, Tepkileri de beraberinde getirdi ve ülkenin siyasetinde tartışmalara yol açtı.
‘Ramaphosa Dik Durdu’
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin lideri Cyril Ramaphosa’nın Beyaz Saray’daki duruşu ülkesinde büyük bir beğeni ile karşılandı. Ramaphosa, Trump’ın iddialarına karşı dik bir duruş sergileyerek, salonu sessiz bıraktı ve burada yaşananlar, ülkede destek yorumlarıyla karşılık buldu. Ramaphosa, görüşme sırasında bir gazetecinin, “Katar’ın ABD’ye hediye ettiği uçakla” ilgili sorduğu soru üzerine Trump’a dönerek, “Size verecek bir uçağım yok Sayın Başkan” yanıtını verdi.
Uçak Sorusu Kızdırdı
Bu arada Trump, beyaz çiftçilere yönelik “soykırım” iddialarının tartışıldığı oturumda, NBC News muhabiri Peter Alexander‘ın “Katar’ın ABD’ye hediye ettiği uçak” sorusunu yöneltmesi üzerine sert bir tepki verdi. Trump, Alexander’a “NBC burada gördüğünüz konuyu saptırmaya çalışıyor. Sen berbat bir muhabirsin. Muhabir olmak için gereken özelliklere sahip değilsin. Ayrıca yeterince zeki değilsin” ifadesini kullandı. Bu diyalog, Trump’ın basın mensuplarıyla olan gergin ilişkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Ayrıca, ABD yönetimi, ülkede eleştirilere yol açmasına rağmen Katar’ın lüks uçak hediyesini kabul ettiğini duyurdu.
Tüm bu olaylar, Trump’ın hem uluslararası zirvelerdeki tutumunu hem de Beyaz Saray’daki diplomasi anlayışını sorgulatan bir tablo çizdi. Diplomasi kurallarının nasıl ihlal edildiği ve konuk ülkelerin liderlerinin maruz kaldığı baskılar, global anlamda dikkat çekiyor. Önceki liderlere nazaran daha agresif bir üslup benimseyen Trump’ın bu tavırları, uluslararası ilişkilerde yeni tartışmalara ve potansiyel krizlere yol açabileceğe benziyor.
