Marco Rubio, 23 Ekim 2024 tarihinde Sirius XM’de yayımlanan The Megyn Kelly Show‘a katılarak, eski Başkan Donald Trump’ın Grönland ve Panama Kanalı üzerine yaptığı açıklamalara ışık tuttukları bir tartışma gerçekleştirdi. Trump, bu bölgelerin ABD himayesi altına alınması gerektiği yönünde açıklamalar yapmış ve bu konudaki kararlılığını vurgulamıştı.
Rubio, Trump’ın Grönland’ı satın alma konusundaki ciddiyetini dile getirirken, gerekirse asker bile kullanabileceği senaryosunu göz ardı etmediğini belirtti. Rubio, “Bu bir şaka değil. Grönland’ın ABD topraklarına katılması, ulusal çıkarlarımızla doğrudan bağlantılı bir mesele ve bu konuda bir an önce çözüme ulaşmalıyız.” ifadelerini kullandı. Bunun yanı sıra, Kuzey Kutbu’nun, giderek artan önemi nedeniyle hayatı kolaylaştıracak nakliye yolları sunacağını, bu nedenle ABD’nin harekete geçmesinin gerekli olduğunu vurguladı.
“PANAMA KANALI’NDA HERHANGİ BİR YABANCI GÜCÜN KONTROLÜ ELİNDE TUTMASINA İZİN VEREMEYİZ”
Rubio, Panama Kanalı üzerindeki Çin etkisinin, özellikle ABD’nin ulusal çıkarları açısından “ciddi bir risk” oluşturduğunu belirtti. Kendisi, Çinli şirketlerin kanalın stratejik giriş ve çıkış noktalarını kontrol edebilecek pozisyonda olduğunu ifade etti. Rubio, “Eğer Çin, Panama Kanalı’ndaki trafiği engellemek isterse, bunu çok rahat yapabilir. Bu durum, ulusal çıkarlarımıza tamamen aykırı.” diye ekledi. Panama Kanalı’nın inşasına büyük bir yatırım yapan ABD’nin, bu altyapının herhangi bir yabancı güç, özellikle de Çin tarafından kontrol edilmesine müsaade edemeyeceğini vurguladı.
Rubio, Panama Kanalı’nı kullanan Amerikan gemilerinin bazı durumlarda bu hizmet için diğer ülkelerden daha fazla ücret ödemesinin de ulusal çıkarlarla çeliştiğini savunarak, bu durumun göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Panama Kanalı’nın, ABD için hayati önemde bir stratejik nokta olduğunu tekrarlayarak, bu konuda güçlü bir duruş sergiledi.
TRUMP’IN GRÖNLAND VE PANAMA KANALI’NA YÖNELİK İLGİSİ
Donald Trump, 23 Aralık 2024’te Truth Social platformunda yaptığı bir paylaşımda, Grönland’ın ABD kontrolünde olması gerektiğini savunmuş ve ada üzerindeki mülkiyetin “mutlak zorunluluk” olduğunu önemle vurgulamıştır. Göreve geldiği 20 Ocak’taki yemin töreninden bu yana Grönland’a olan ilgisini dile getiren Trump, adada yaşayan yaklaşık 57 bin kişinin ABD’ye katılmaya istekli olduğunu iddia etmiştir.
Trump, aynı şekilde Panama Kanalı’nın sahibi olma konusundaki görüşlerini de sıkça gündeme getirerek, “Çin, Panama Kanalı’nı işletiyor. Biz onu Çin’e vermedik, Panama’ya verdik; bu nedenle onu geri alıyoruz.” diye konuştu. Böylelikle Trump’ın, arzusu üzerine her iki stratejik bölgeye yönelik dikkati ve endişeleri değerlendirilmiş oldu.