Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, 12 yıl hapis cezasına çarptırılan Karelina’yı Oval Ofis’inde ağırladı. Karelina, Rusya’da tutuklandıktan sonra gerçekleşen bir tutuklu takası anlaşması ile serbest kaldı. Trump görüşmede, Karelina’nın ABD’ye dönmesinden büyük bir mutluluk duyduğunu dile getirirken, Karelina da Trump’a teşekkür etti. İkili arasındaki bu buluşma, her iki ülke arasındaki karmaşık ilişkilerin yumuşadığı bir dönemde gerçekleşmiş oldu.
Karelina, ABD-Rusya çift vatandaşı bir balerin olarak dikkat çekmektedir. Geçmişte, Ukrayna’ya yardım sağlayan bir ABD merkezli kuruluşa para bağışı yaptığı için “vatana ihanet” gerekçesiyle 12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu durum, Karelina’nın hem ABD hem de Rusya için önemli bir figür haline gelmesine neden oldu. Kendisinin ABD’ye dönmesi, iki ülke arasındaki tutuklu takası anlaşmasının başarılı bir şekilde sonuçlandığına dair bir işaret olarak değerlendirilmektedir.
Karelina’nın, tutuklu takası çerçevesinde serbest bırakıldıktan sonra ABD’ye ulaştığı belirtilmektedir. ABD basınında yer alan haberlere göre, Karelina’nın hava yoluyla Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Abu Dabi kentinden ABD’ye gönderildiği ifade edilmiştir. Bu detay, uluslararası ilişkilerdeki çözüm süreçlerinin ne denli karmaşık olabileceğini göstermektedir. Özellikle, iki ülkenin yetkilileri arasında doğrudan bir bağlantı kurulması, gelecekte benzer durumların nasıl yönetileceği konusunda önemli bir örnek teşkil etmektedir.
ABD hükümetinin, bu tutuklu takası kapsamında, Karelina’nın özgürlüğü karşılığında 2023 yılında Kıbrıs’ta tutuklanan Alman-Rus uyruklu Arthur Petrov’u serbest bıraktığı bildirilmiştir. Bu durum, tutuklu takasları konusunda iki ülke arasındaki anlayış birliğini ve müzakerelerin somut sonuçlar doğurabileceğini ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, söz konusu tutuklu takası açıklamasının, ABD ile Rusya heyetlerinin büyükelçilik faaliyetlerini ele almak üzere İstanbul’da gerçekleştirdikleri ikinci toplantıyla aynı zamana denk düşmesi dikkat çekici bir tesadüf olarak değerlendirildi.
Bu buluşmalar ve müzakereler, iki süper güç arasında diplomatik ilişkilerin yeniden inşası yolunda atılan önemli adımlar olarak kabul edilmektedir. Karelina’nın serbest bırakılması, yalnızca bireysel bir durum olmanın ötesinde, uluslararası politikada güvenin yeniden tesis edilmesi açısından da önemli bir fırsat sunmaktadır. İki ülke arasındaki ilişkiler, geçmişteki belirsiz ortamın ve gerginliğin aşılmaya çalışıldığını gösterirken, ABD-Rusya ilişkilerinin geleceği hakkında umut verici bir ışık yakmaktadır.
