Eski ABD Başkanı Donald Trump, Katar’ın başkenti Doha’da, beraberindeki iş dünyası heyetiyle birlikte gerçekleştirdiği bir programda önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle İstanbul’da yapılacak olan Rusya-Ukrayna barış müzakereleri hakkında düşüncelerini paylaşan Trump, “Gitmeyi düşünüyordum ancak bugün ve yarın programım var. Umarım ki Rusya ve Ukrayna bir şeyler yapabilir, bu durmalı.” ifadelerini kullandı. Bu sözleriyle, barış sürecinin kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekti.
Türk hükümetinin ev sahipliği yapacağı “İstanbul barış müzakerelerine” katılımını ise kesin bir şekilde belirtmedi. Trump, “Eğer bir şeyler (Görüşmelerde gelişme) olursa, uygun olursa cuma günü gidebilirim.” diyerek, durumu açık bıraktı. Bu açıklama, uluslararası müzakerelerin gidişatına bağlı olarak Trump’ın katılımının mümkün olduğunu göstermektedir.
‘BEN GİTMEZSEM PUTİN NİYE GİTSİN Kİ?’
Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu görüşmelere katılmayacağı yönündeki haberler üzerine, “Ben gitmezsem o (Putin) niye gitsin ki? Ben gitmeyecektim. Gitmeyi planlamıyordum, gidebilirim ama planlamıyordum. ‘Ben gitmezsem o (Putin) da gitmez’ diyordum, öyle de oldu.” dedi. Bu ifadeleri, Trump’ın müzakerelerin önemini vurguladığı kadar, Putin’in de katılımının kendi kararlarına bağlı olduğunu dile getirdi.
Trump ayrıca, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun bu müzakerelere katıldığını hatırlatarak, iki ülke arasındaki çatışmanın sona ermesini istediklerini bir kez daha dile getirdi. Bu noktada, Trump’ın müzakerelere destek vererek sürecin niteliğini artırmaya çalıştığı anlaşılmaktadır.
Diğer yandan, İran ile sürmekte olan nükleer müzakerelere dair de olumlu mesajlar veren Trump, “İran’da nükleer toz kaldırmayacağız. Bunu yapmak zorunda kalmadan belki bir anlaşma yapmaya yaklaşıyoruz.” şeklinde bir açıklamada bulundu. Bu ifade, İran ile ABD arasında bir anlaşma sağlanabileceğine yönelik umut verici bir gelişme olarak yorumlanabilir. Trump, İran ile uzun bir barış dönemi için ciddi müzakerelerin yapıldığını vurgulayarak, bu sürecin önemini yinelemiş oldu.
Tüm bu söylemler, Trump’ın uluslararası ilişkiler ve barış müzakereleri konusundaki tutumunu gözler önüne seriyor. Barış arayışları, sadece Rusya ve Ukrayna arasında değil, aynı zamanda İran ile olan ilişkilerde de önemli bir yer tutmakta. Trump, dünya üzerindeki gerilimlerin azaltılması adına adımlar atılması gerektiği mesajını vererek, tarafları bu konuda daha fazla çaba göstermeye çağırıyor.
