Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkan Yardımcısı Davut Günaydın ve beraberindeki heyeti, Cumhurbaşkanlığı ofisinde kabul etti. Tatar, kabul sırasında Türkiye’den gelen gazetecilere bazı açıklamalarda bulundu.
Tatar, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Teşkilatı (TDT) üyesi bazı devletlerin Avrupa Birliği (AB) ile yaptıkları anlaşmayı normal bulduğunu ifade etti. “AB ile ilişkileri bağlamında böyle bir sürece girdikleri için bu durum ortaya çıkmıştır. Neticede bu ülkelerin AB ile çeşitli projeleri ve menfaatleri bulunmaktadır. Bu projelerin maddi katkıları ve ticari boyutları vardır,” diye ekledi.
AB’NİN KKTC’Yİ ENGELLEME HEDEFİ
KKTC’nin TDT bünyesinde bulunan Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan gibi diğer üye devletlerle olan ilişkilerinin geliştiğine dikkat çeken Tatar, AB’nin son dönemdeki anlaşmasının temel amacının, 2022’den beri gözlemci üye olarak kabul edilen KKTC’yi engellemek olduğunu savundu. “Bu coğrafyada daha önce böyle bir girişimde bulunmayan AB’nin, KKTC’yi engelleme hedefi oldukça net,” şeklinde konuştu.
Tatar, Kıbrıs sorunu ile ilgili Türk tezinin iki devletli çözüm üzerine inşa edildiğini belirtti. Türk devletlerinin, Rumlarla ilişki kurdukları kadar KKTC ile de ilişkilerini geliştirmeleri gerektiğini ifade ederek, bu durumun önemine vurgu yaptı. Tatar, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’ın AB ile yaptıkları son anlaşmada yer alan ve Kıbrıs meselesini içeren BM kararlarına atıf yapan maddelerin, Türk devletleri tarafından gözden kaçırılmış olabileceğine dikkat çekti.
Tatar, “Bu maddelerin sonuçlarının nereye varacağını biliyorlar mı?” diye sordu. KKTC Cumhurbaşkanı ayrıca, AB ile yapılan anlaşmanın Türk devletlerine hayırlı olmasını diledi. Tatar, Türk devletlerinin Rum tarafı ile ilişkilerine dikkat etmesi gerektiğini, Kıbrıs Rum Kesimi’nin oynadığı oyunların insani boyutunun bulunmadığını dile getirdi. KKTC’nin haklarının tanınmasına kadar Türk devletlerinin Rumlara ‘Bekle’ denilmesi gerektiğini düşündüğünü belirtti.
Sonuç olarak, Tatar, Türk devletlerinin Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukunun güvence altına alınmasına yönelik adımları göz önünde bulundurarak, bir anlaşma sonrası Rumlarla tekrar görüşmenin daha sağlıklı olacağını kaydetti. KKTC’nin uluslararası arenada varlığını güçlendirmek amacıyla bu gibi gelişmelerin dikkatli bir şekilde takip edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
