Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett, 50’yi aşkın ülkenin ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulayacağı tarifeleri müzakere etmek üzere Beyaz Saray ile iletişime geçtiğini duyurdu. ABC News kanalının popüler programlarından biri olan “This Week” programına verdiği röportajda, Hassett, tarifelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Hassett, ABD’nin muhtelif ülkelerle karşılıklı tarifeler uygulayacağına dair ülkelerin “kızgın olduğunu ve misilleme yaptığını” belirtti. Fakat bu ülkeler aynı zamanda müzakereler için “masaya oturdu.” Hassett, “Dün gece (ABD Ticaret Temsilcisinden) 50’den fazla ülkenin müzakere başlatmak için Başkan’la temasa geçtiğine dair bir rapor aldım. Bunu yapmalarının nedeni, tarifelerin büyük bir kısmının yükünü kendilerinin taşıdığını fark etmeleridir.” şeklinde konuştu.
Trump’ın tarifelerinin ABD’li tüketiciler için daha fazla maliyet yaratacağı iddiasını ise Hassett reddetti. “ABD’deki tüketiciler üzerinde büyük bir etki göreceğimizi sanmıyorum çünkü uzun vadeli ticaret açığımızın kalıcı olmasının nedeni, bu ülkelerin arzlarının fiyata duyarsız olması.” açıklamasıyla durumun farklı bir yönünü dile getirdi.
Hassett’in ardından aynı programa katılan eski Hazine Bakanı Lawrence Summers, bu tarifelerin ekonomiye “büyük zarar” verdiği değerlendirmesinde bulundu. Tarifelerin fiyat artışına neden olduğunu ve bu durumun enflasyonu artırdığını savunan Summers, insanların harcama gücündeki azalışın da “daha az iş” anlamına geldiğini vurguladı.
Summers ayrıca, “Piyasalar bunların hepsine bakıyor. Şirketlerin, bu tarifeler başlamadan önceki değerlerine kıyasla 5 trilyon dolar değer kaybedeceğini düşünüyorlar ve bu sadece şirketlerin kaybı. Tüketicilerin kaybını da eklediğinizde, makul bir tahminle toplamda yaklaşık 30 trilyon dolarlık bir kayıp söz konusu olur.” dedi. Bu ekonomik sonuçlar, yalnızca ticaret dengesi için değil, aynı zamanda genel piyasa istikrarı için de endişe verici bir durum olarak değerlendiriliyor.
Trump, 2 Nisan 2023 tarihinde, ABD’nin diğer ülkelere karşılıklı tarifeler uygulayacağını ve bu tarifelerin temel tarife oranının %10 olacağını duyurmuştu. Bu karar, hem ulusal hem de uluslararası ticaret alanında ciddi yankılar uyandıracak gibi görünüyor.
Bu gelişmeler, küresel ticaret ilişkilerinin geleceği ve uluslararası ekonominin gidişatı açısından önemli bir gösterge teşkil ediyor. Dünyanın farklı bölgelerindeki ülkelerin, ABD’nin bu uygulamalarına karşı nasıl bir tavır alacağı merakla beklenirken, Kevin Hassett ve Lawrence Summers gibi uzmanların görüşleri de önem kazanıyor. Bu süreçte, müzakerelerin nasıl gelişeceği ve olası sonuçlarının neler olacağı, dünya ekonomisi için belirleyici olabilir.
