ABD Büyükelçisi Tom Barrack, resmi sosyal medya hesabından yaptığı bir açıklamada, “Bugün Şam’da imzalanan 7 milyar dolarlık ABD-Türkiye-Katar enerji anlaşması, bölgesel işbirliklerinin ve ortaklıkların yeni bir kapı aralamasının ilk önemli örneği” ifadesini belirtti.
Barrack, bu açıklamayı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye üzerindeki yaptırımları kaldırma kararını duyurmasından yalnızca bir hafta sonra yaptı. Büyükelçi, ABD’nin Suriye için milyarlarca dolarlık uluslararası yatırımın kapılarını araladığını vurguladı.
Ayrıca, Barrack, “Trump sayesinde Suriye artık iş dünyasına açık. Katar ve Türkiye sayesinde geçmişteki sınırlar ve engeller kaldırılıyor. Artık kaos değil, ticaret zamanı” şeklindeki değerlendirmesiyle dikkat çekti. Bu ifadeler, bölgedeki ekonomik ilişkilerin yeniden şekillenmesine yönelik umutları artırıyor.
Only a week after President Trump’s announcement to lift sanctions, we have already unlocked billions of dollars of international investment for Syria. The $7 billion U.S.-Türkiye-Qatar energy deal in Damascus today is the first major example of regional partnerships and… pic.twitter.com/vPX0nr7zIO
— Ambassador Tom Barrack (@USAMBTurkiye) May 29, 2025
Bu anlaşmanın, Orta Doğu’da yeniden inşa sürecine katkıda bulunması ve yatırım mevcudunu artırması bekleniyor. Enerji anlaşması, özellikle enerji kaynakları ve altyapının yeniden yapılandırılması açısından büyük önem taşıyor. Suriye’nin stratejik konumu, bu tür uluslararası işbirliklerinin gelişimi için fırsatlar sunarken, aynı zamanda ABD’nin bölgedeki etkinliğini de artıracaktır.
Barrack’ın açıklamaları, uluslararası yatırımcıların Suriye’ye olan ilgisini yeniden canlandırma ve bölgedeki ticari ilişkileri güçlendirme potansiyelini ortaya koyuyor. Yatırım ortamının iyileşmesi, hem yerel hem de uluslararası firmalar için fırsatlar yaratacak ve bu durum bölgesel istikrarı pekiştirecektir. Böylece, eski sınırların ve engellerin kaldırılması, ekonomik entegrasyon açısından yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor.
Büyükelçi Barrack, özellikle Katar ve Türkiye’nin rolüne vurgu yaparak, bu ülkelerin işbirliğinin Suriye’nin ekonomik dönüşümündeki önemini vurgulamıştır. Böylece, enerjiden inşa sektörüne kadar geniş bir alanda yatırım yapılması söz konusu olabilecektir. Diğer yandan, uluslararası aktörlerin bu yeni işbirliklerine katılımı, bölgenin ekonomik geleceği açısından kritik bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, 7 milyar dolarlık enerji anlaşması, ABD, Türkiye ve Katar ortaklığının yeni bir aşamasını temsil etmekte ve Suriye’nin yeniden inşası için önemli bir adım olarak görülmektedir. Gelecekte bu tür anlaşmaların sayısının artması, bölgesel işbirliklerin güçlenmesi ve ekonomik büyümenin desteklenmesi açısından büyük bir umut taşımaktadır.