1. Haberler
  2. EKONOMİ
  3. Stanley Fischer: Türkiye Ekonomisinin Gizli Mimarından Notlar

Stanley Fischer: Türkiye Ekonomisinin Gizli Mimarından Notlar

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Servet Yıldırım –
Stanley Fischer bu ayın başında vefat etti. Ölüm haberi Türkiye’de sınırlı bir yankı bulmuş olsa da, dünya ekonomi ve finans camiasında geniş bir şekilde konuşulmaya devam etti. Fischer, Türkiye’yi yakından tanıyan ve özellikle bulunduğu görevler nedeniyle Türk ekonomisi üzerinde doğrudan etkisi olmuş bir figürdü.

Fischer’i, 1994-2002 yılları arasında başkan yardımcısı olarak görev yaptığı Uluslararası Para Fonu (IMF) döneminden tanıyoruz. Türkiye açısından son derece etkili bir isimdi; hatta belki de “Türkiye’yi 2001 krizine sokan da odur, krizden çıkaran da” demek çok da abartılı olmayacaktır. Bu durumu biraz daha açayım.

Fischer, 1999 yılında Türkiye’nin IMF ile yürüttüğü görüşmeler sırasında “emekleyen kur sistemi” (crawling peg) adı altında bir sabit kur sistemini önerdi. 2000 yılının başında yürürlüğe giren IMF destekli bu program, beklenen faydaları sağlamadı ve ekonomideki kırılganlıklar neticesinde krizin daha da derinleştiği gözlemlendi. Bu aşamada, sabit kur sisteminden feragat edilip 2001 yılında serbest kura geçilmesi fikrini de yine Fischer öne sürdü.

Katkısı var mıydı?

2001 krizinde, Türkiye’nin yeniden yapılandırılması sürecini IMF tarafında yöneten en üst düzey yetkili olarak Fischer önemli bir rol üstlendi. Ayrıca, yakın dostu Kemal Derviş’in Türkiye ekonomisinin başına getirilmesini tavsiye eden de o oldu. Derviş’in gelişiyle birlikte, Türkiye’nin teknik kadroları IMF ile birlikte “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı”nı hazırladılar. Fischer’in desteğiyle IMF, bu programın arkasında milyarlarca dolarlık bir stand-by finansmanı desteği sağladı.

Böylece Türkiye, büyük bir ekonomik krizden çıkmayı başardı. Fischer’in katkısının önemli olmasına rağmen, asıl başarının Hazine’den Merkez Bankası’na, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Maliye Bakanlığı gibi pek çok kamu kurumunun teknik kadrolarına ait olduğu unutulmamalıdır. Sonuçta, bu kapsamlı program 2010’lu yıllara kadar Türkiye ekonomisinin yapı taşlarını oluşturdu.

Fischer, IMF’den ayrıldıktan sonra da Türkiye ile olan bağını koparmadı. 2002-2005 yılları arasında Citigroup’ta başkan yardımcılığı yaptıktan sonra, 2005 yılında İsrail Merkez Bankası’nın başına geçti. Sekiz yıl süresince bu görevde bulunduğu dönemde, 2013 yılında bir EDAM toplantısına katılmak amacıyla Bodrum’a gelmişti. Berfu Güven ile birlikte biz de o toplantıda vardı ve iki gün boyunca Fischer’in görüşlerini dinleme fırsatı bulduk. Bodrum’da onunla sohbet etme ve hatta CNBC-e için bir röportaj yapma imkanı elde ettik.

Tüm bu temaslarda, Fischer’in Türkiye ekonomisini hâlâ çok yakından takip ettiğini ve isabetli tespitler yaptığını açıkça gördük. Fischer’in analitik bakış açısı ve Türkiye’yle ilgili önemli bilgi birikimi, onun sık sık hatırlanmasına ve anılmasına neden olacaktır. Bu yüzden, vefatından sonra bile onun katkıları ve fikirleri, dünya ekonomisindeki etkisini sürdürmeye devam edecektir.

Stanley Fischer: Türkiye Ekonomisinin Gizli Mimarından Notlar
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Farket Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!