Demokrat lider Chuck Schumer’in 17 Ekim 2023 tarihinde duyurduğu “2025 Başkanlık Hava Taşımacılığı Güvenlik Yasası” adlı yeni yasa tasarısı, belli bir hedefe ulaşmayı amaçlıyor. Bu tasarı, yabancı ülkelere ait uçakların, “Air Force One” olarak bilinen başkanlık uçağı olarak kullanılmasını yasaklamayı ve bu tür uçakların dönüştürülmesi için kullanılacak fonların engellenmesini hedefliyor. Yasa, özellikle eski Başkan Donald Trump’ın gündeme getirdiği Katar’dan uçak hediye edilmesi konusunun ardından geldi.
Schumer, yasa tasarısıyla ilgili yaptığı açıklamada; “Trump, defalarca gösterdi ki kendi cebini doldurmak uğruna Amerikan halkını ve başkanlık makamını satmaya hazırdır.” ifadelerini kullandı. Demokrat lider, dönüştürülmesi gereken herhangi bir uçağın güvenli hale getirilmesinin milyarlarca dolara mal olacağını savunarak, bu harcamaların karşılığında güvenli bir çözümün sağlanamayacağını da vurguladı. Schumer, “Senato’nun artık ulusal güvenliğimizi öncelemesi, Amerikalıları koruması ve bir yabancı ülkeye ait uçağın asla ‘Air Force One’ çağrı kodunu almamasını sağlaması gerekiyor.” diyerek yasanın önemine dikkat çekti.
Katar’dan Uçak Hediye Teklifi Tartışma Yarattı
Trump’ın 12 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirdiği Orta Doğu ziyareti sırasında Katar’ın Boeing 747-8 model uçağını hediye etmek istediğini açıklaması, birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Eski Başkan Trump, Pentagon’un 40 yıllık başkanlık uçağı “Air Force One” yerine bu uçağı kabul edeceğini belirtirken, yeni uçağın “tamamen ücretsiz” olacağı konusunda da ısrar etti. Bu durum, bazen siyasi spekülasyonlar ve güvenlik endişelerine yol açtı.
Demokrat Parti’den bazı senatörler, Trump’ın bu açıklamasını eleştirerek, böyle bir hediye teklifinin yabancı istihbarat servisleri ve ABD’ye zarar vermek isteyen hasımlar için tehlikeli bir fırsat yarattığını savundular. Bu eleştiriler üzerine, Trump, kendisine yöneltilen tepkilere karşı çıkarak, böyle bir fırsatı ancak “aptalların” kaçıracaklarını öne sürdü. Bu karşıt görüşler, yasadışı uçak geçişleri ve başkanlık güvenliği üzerindeki endişeleri tekrar gündeme taşıdı.
Sonuç olarak, Schumer’in sunduğu yasa tasarısı, başkanlık uçağı konusundaki güvenlik meselelerine ışık tutarken, aynı zamanda siyasi gerilimleri ve tartışmaları artırmış durumda. Geçmişteki olaylar ve açıklamalar, bu tür yasalarının gerekliliğini sorgularken, yeni düzenlemelerin ulusal güvenlik açısından önemine de vurgu yapıyor. Türkiye’nin ve ABD’nin uluslararası ilişkilerdeki karmaşık yapısı, bu tür mevzuların daha da önemli hale gelmesine neden oluyor. Schumer ve diğer Demokrat liderlerin atacakları adımlar, ilerleyen dönemde bu tartışmaların nasıl şekilleneceğine de yön verebilir.
