Şakir Paşa Ailesi, Vahide Perçin, Fırat Tanış, Devrim Yakut, Cem Yiğit Üzümoğlu, Denise Capezza, Nilsu Berfin Aktaş, Helin Kandemir ve Yağmur Başkurt gibi önemli isimleri bünyesinde barındıran dizisi ile yayın hayatına büyük bir başlangıç yaptı. Modern Türk sanatının etkileyici figürlerini mercek altına alan Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar dizisi, özellikle sosyal medyada geniş bir yankı uyandırdı. Ancak dizinin çekildiği köşkün, talihsiz bir yangın sonucu tamamen kül olması, yapım sürecinde ciddi bir engel oluşturdu.
Gerçek Şakir Paşa Ailesiyle Davalık Oldular!
Yangın olayı öncesinde, ünlü yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı(Halikas Balıkçısı) ile torunlarından biri, dizinin yapımcısından izin alınmadığı gerekçesiyle hukuki süreç başlattıklarını açıkladı. Bu durum, dizinin içeriği açısından ciddi bir kontrollerin yapılmadığını ortaya koydu.
Dizinin yapım şirketi, ilk derece mahkemece dizinin yayınının durdurulması talebinin reddedildiğini duyurdu ve başka bir açıklama yapmayacağını belirtti. Bu da, telesiyona dair sürecin ne denli karmaşık bir hal aldığını gözler önüne serdi.
“Gelinile Münasebet Yaşadığı İftira!”
Olayların ardından, ailenin yasal mirasçısı olan Hamdi Mete Binark, “Şakir Paşa’nın hatırasına açıkça saldırı yapılmaktadır.” diyerek avukatı aracılığıyla manevi tazminat davası açtıklarını bildirdi. Şakir Paşa’nın gelini ile ilişki yaşadığına dair ortaya atılan iddiaların iftira olduğu vurgulandı. Aile, bu şekilde hem dedelerinin hatırasını korumayı hem de adalet arayışını sürdüreceklerini ifade etti.
Bu olaylar, Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar dizisinin yalnızca bir sanat eseri değil, aynı zamanda gerçek hayatla da bağlantılı bir içinde bulunduğu çıkmazı da ortaya koymuştur, bu da diziyi izleyenlerin dikkatini ve ilgisini artırmaktadır. Aile üyelerinin, dedelerinin ruhunu koruma çabası ve toplumda yaratılmış olan bu yanlış algının düzeltilmesi yönündeki mücadeleleri, izleyicilerin gündemini belirlemeye devam ediyor.