Rusya, başkenti Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözcüsü Dmitri Peskov, medya mensuplarına çeşitli konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Söz konusu açıklamaların merkezinde, ABD ve Rusya heyetleri arasında devam eden diplomatik müzakerelerin olduğu belirtildi. Peskov, bu müzakerelerin, iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesine ve karşılıklı sorunların çözümüne odaklandığını ifade ederken, Ukrayna meselesinin bu görüşmelerde gündeme gelmediğini vurguladı. Böylelikle, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla yürütülen diplomasi sürecinin, stratejik sorunlar dışında daha genel bir çerçevede gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Peskov, ayrıca Batı’da dondurulmuş olan Rus varlıklarının durumu hakkında sorulan bir soruya yanıt verdikten sonra, Avrupa Birliği’nin bu konudaki tutumunun değişmediğini belirtti. Bazı ülkelerin Rus varlıklarının dondurulması konusunda farklı bir yaklaşım sergilediğini ve bunun hukuki sonuçlarının olabileceğini ifade etti. Peskov, “Gerçekten de bunun sonuçları olacak. Rusya, kendi varlıklarından asla vazgeçmeyecek.” diyerek, Rusya’nın bu konuda aslında ne kadar kararlı olduğunu ortaya koydu. Bu durum, uluslararası ilişkilerdeki hukuk ve mülkiyet meselelerinin ne denli karmaşık hale geldiğinin de bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
ABD ile Çin arasında devam eden ticaret savaşı konusuna da değinen Peskov, bu durumu dikkatle izlediklerini ve bunun dünya ticareti ile küresel ekonomi üzerinde önemli sonuçlar doğuracağını dile getirdi. Ticarete yönelik oluşabilecek bu tür durumlar, hem global ekonomik dinamikleri şekillendirebilir hem de ülkelerin kendi iç pazarlarını koruma çabalarını artırabilir. Bütün bunlar, gelecekteki ticaret ilişkilerinin ve diplomatik etkileşimlerin ne yönde gelişeceği konusunda soru işaretleri yaratmaktadır.
Peskov, Avrupa Birliği’nin Sırbistan Başbakan Yardımcısı Aleksandar Vulin’e yönelik baskı yapma çabalarına da dikkat çekti. Peskov, bu durumun üzücü olduğunu belirterek, “Maalesef, Avrupalı ülkeler ve kurumlar son aylarda siyasi zulüm uygulama eğiliminde görünüyor. Farklı düşünen siyasetçilere baskı kurulması kabul edilemez.” şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, demokratik standartların savunulması ve siyasetteki çeşitliliğin korunmasına yöneltilen eleştirileri gündeme taşımaktadır. Avrupa’nın kendi demokratik normlarına sahip çıkması gerektiğini savunan Peskov, bu bağlamda Avrupalı politikacıların ve kurumların davranışlarını göz önünde bulundurmaları gerektiğine vurgu yaptı.
Son olarak, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin, Çin’i savaşa sürükleme yönündeki suçlamalarını da yanıtlayan Peskov, bu iddianın asılsız olduğunu ifade etti. Peskov, “Çin, Ukrayna meselesinde dengeli bir yaklaşım sergiliyor. Çin, stratejik ortağımız ve dostumuz. Bu nedenle Zelenskiy haksız.” dedi. Dolayısıyla, bu durum Rusya’nın Çin ile olan ilişkilerini güçlendirdiği gibi, aynı zamanda uluslararası diplomasi sahnesinde iki ülkenin de mevcut durumu nasıl algıladıklarını göstermektedir.
