Türkiye’nin rekabet ortamını denetlemekle görevli olan Rekabet Kurulu, Yapı ve Kredi Bankası’nın Türkiye Vakıflar Bankası, Albaraka Türk Katılım Bankası ve Anadolubank ile imzaladığı World Kredi Kartı Programı işbirliği sözleşmelerine yönelik bir inceleme gerçekleştirdi. Bu işlem, söz konusu bankaların müşterilerine sundukları hizmetlerin ve rekabet koşullarının şeffaf bir şekilde değerlendirildiği anlamına geliyor. Kurul, yapılan incelemenin sonuçlarını internet sitesinde paylaştı ve incelemenin odak noktası olarak bireysel muafiyetin geri alınıp alınmaması gerektiğini ele aldı.
Açıklamada dikkat çeken bir diğer nokta, ilgili bankaların birbirlerinin programı kapsamında bulunan üye iş yerlerine hizmet sunmalarını yasaklayan maddelerin, bireysel muafiyetten yararlanabileceğine dair bir hüküm verilmiş olmasıdır. Böylece, bankaların çeşitli iş yerleri ile olan ilişkilerinde uyguladıkları şartların belirli esneklikler kazanması, rekabet ortamının zenginleşmesine katkı sunacak gibi görünmektedir. Rekabet Kurulu’nun bu kararı, bankanın üyeleri arasında rekabetin teşvik edilmesini amaçlayan bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Kurul, bazı sözleşme maddelerinin bankalar ve üye iş yerleri için geçiş engelleri oluşturduğunu da belirtti. Bunun üzerine, başka bir banka ile World üye ilişkisi hâlâ devam eden iş yerlerine yeni teklifler sunma yasağının, hizmet sağlayıcısını değiştirmek isteyen iş yerlerini kapsamayacak şekilde daraltılması gerektiği ifade edildi. Örneğin, bir işletme mevcut sağladığı bankanın sunduğu hizmetlerden memnun kalmadığında, daha iyi bir teklif sunan başka bir bankaya geçmeyi düşünebiliyor. Bu tür işletmelere daha fazla esneklik tanınması, rekabetin artmasına ve müşteri memnuniyetinin artmasına olanak tanıyacaktır.
World Programı’na üye bankaların, kart ve yıllık üyelik ücretlerini belirleme özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiği de vurgulandı. Bu karar, bankalar arasında rekabetin sağlıklı bir biçimde sürdürülmesi için oldukça önemli bir adım olarak görülmektedir. Bankaların bu tür kararlarla birbirlerine karşı fiyat belirleme konusunda sıkı bir denetim altında kalmamaları, daha iyi hizmet sunma çabalarını artırabilir. Ayrıca, sonuçta müşteri yararına olacaktır.
Rekabet Kurulu kararnamesinde dikkat çeken bir diğer husus ise, World Programı’ndan çıkarak müşteri portföyünü farklı bir yöne kaydırmayı düşünen bankalara, müşterilerinin mevcut kartlarını yenileriyle değiştirmeleri için en az 9 ay süre tanınması gerektiğidir. Bu durum, hem işletmelere hem de tüketicilere süre tanıyarak geçiş sürecinin daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesine olanak tanıyacaktır. Ayrıca, gereksiz sıkıntıların ve karmaşanın önüne geçilmesi açısından da önemli bir düzenlemedir.
Sonuç olarak, Rekabet Kurulu tarafından dünya genelinde bazı sözleşme maddelerinin 9 ay içerisinde değiştirilmesi veya sona erdirilmesi gerektiğine karar verilmiş olması, bu durumun uygulanmaması halinde yasal işlemler başlatılacağı belirtilmiştir. Bu noktada, düzenleyici otoritenin, rekabet ortamını korumak için atmış olduğu adımlar ve kararlar, sektördeki tüm oyuncuları önemli bir şekilde etkileyecek gibi görünmektedir.
