Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 13. Güvenlik Konularından Sorumlu Yüksek Temsilciler Forumu’na başkent Moskova’dan görüntülü mesaj gönderdi. Bu forum, yeni küresel güvenlik mimarisinin oluşturulmasına dair tartışmalara odaklanıyor. Putin, forumun önemine vurgu yaparak, mevcut güvenlik ortamının yeniden tanımlanmasının gerekli olduğunu belirtti.
Putin, mesajında şu ifadeleri kullandı: “Yeni küresel güvenlik mimarisi eşit ve bölünmez olmalı. Tüm devletler, güvenlikleriyle ilgili garantilere sahip olmalı. Ancak bu garantiler, diğer ülkelerin güvenlik ve çıkarları pahasına olmamalı. Rusya, bu konuda ilkeli bir yaklaşım sergilemekte ve bu yaklaşımı kesinlikle değiştirmeyecektir.”
Forumda, Putin’in değindiği gibi, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Avrasya Ekonomik Birliği (AEB), Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) ve Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) gibi uluslararası platformların, yeni güvenlik sisteminin kurulmasında önemli birer temel olabileceği ifade edildi. Bu bağlamda, Avrasya bölgesinde barış ve istikrarın sağlanması, bölgenin ekonomi, sosyal ve kültürel alanlarda gelişmesinin önemine dikkat çekildi.
Putin, bu forumun uluslararası barış ve istikrarın güçlendirilmesine yönelik yaklaşımların geliştirilmesine yardımcı olacağına ve bu bağlamda tüm ülkeler ile halklar arasında yararlı bir diyalog yaratacağını umduğunu ifade etti. Bu ifadeleriyle, dünya genelinde güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik Rusya’nın oynayacağı rolü vurgulamış oldu.
Putin’in bu mesajı, mevcut küresel krizler ve rekabet ortamında daha fazla iş birliği ve müzakere çağrısında bulunarak, ülkeler arası ilişkilerin nasıl şekilleneceği hakkında ipuçları sundu. Güvenliğin garanti altına alınması konusunda herkesin eşit bir şekilde fayda sağlayabileceği bir ortam yaratılması gerektiğini savunarak, uluslararası ilişkilerin daha adil temellere oturması gerektiğinin altını çizdi.
Sonuç olarak, Putin’in Moskova’da gerçekleştirilen forumda yaptığı bu açıklamalar, yalnızca Rusya’nın güvenlik stratejisini değil, aynı zamanda uluslararası güvenlik mimarisinin yeniden yapılandırılması ihtiyacını ve olası iş birliği fırsatlarını da gözler önüne sermektedir.