İstanbul’da bulunan Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin genç doktorlarından biri olan Ceylin Karakaş, sıradışı bir yaşam hikâyesine sahiptir. Ceylin, 4 Eylül 1998’de, ailesinin 8 yıllık tüp bebek denemesinin ardından, Şişli’deki özel bir hastanede ikiz kardeşi Ozan Efekan Karakaş ile birlikte 32 haftalık prematüre olarak dünyaya geldi. Doğduğunda Ceylin’in kilosu 1 kilogram 450 gram, Ozan’ın ise 1 kilogram 550 gramdı. Doğum sonrası, her iki kardeş de 40 gün boyunca yenidoğan yoğun bakım servisinde tedavi gördü. Bu süre zarfında, Ceylin hipotiroidi gibi sağlık sorunları yaşasa da ailesi bu zorluklarla başa çıkmayı başardı.
Hastane sürecinin ardından ikizler, normal hayata döndüler ve her şeyi birlikte yaparak büyüdüler. Geleceklerini farklı alanlarda şekillendirme kararı alan kardeşlerden Ozan, hukuk eğitimini tercih edip avukat oldu. Ceylin ise tıp eğitimi alarak uzmanlık alanı olarak çocuk hastalıklarını seçti. Kendi hikâyesini, aynı zorluklarla karşılaşan prematüre bebeklerle ilgilenen bir pediatri asistanı olarak, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü kapsamında paylaşma fırsatı buldu.
Ceylin Karakaş, annesinin daha önce yaşadığı riskli gebelikler ve düşükler hakkında bilgi verirken, “Doğduktan sonra ilk gördüklerinde hem çok küçükmüşüz hem de iki taneymişiz. Ne yapacaklarını, nasıl başa çıkacaklarını ilk etapta bilememişler,” diyerek ailesinin zorlu süreçlerini anlattı. Ailesinin, yenidoğan bölümünde doktorlar ve hemşirelerdeki özverili bakışları sayesinde sağlıklı birer birey haline geldiklerini dile getiren Ceylin, çocukluk hayalinin de babası gibi doktor olmak olduğunu ifade etti.
“PREMATÜRE OLMAK VE BU HİKAYELERLE BÜYÜMEK BENİ ETKİLEDİ”
Ceylin, tıp fakültesine girmesi ve çocuk hastalıkları alanında uzmanlaşmasının ardında, prematüre olmasının ve yaşadığı hikâyelerin etkisi bulunduğunu belirtirken, “Çocukları çok seviyorum. Prematüre olmak ve bu hikayelerle büyümek beni etkiledi,” dedi. Prematüre bebeklerin aileleriyle sık sık diyalog kurabildiğini ve onların endişelerini anlayabildiğini ifade eden Ceylin, “Hiçbir şey olmaz çocuğum. Bak sen nasıl oldun,” diye yanıt aldığını paylaştı.
Ceylin, endişeli ailelere yatıştırıcı sözler aktararak, “Bebeğiniz küçük ve haftasından çok önce doğdu ama emin ellerde. Burada hekimleri, hemşireleri olarak onlar için her şeyi düşünüyoruz,” açıklamasında bulundu. Kendisi gibi bir prematüre olarak, bu zorlu süreçte sağlıkla büyümeyi başardığını belirterek, diğer bebekler için de umut dolu mesajlar vermeye çalıştı.
“KUVÖZ, ASLINDA ANNE KARNI SİMÜLASYONU GİBİDİR”
Prematüre bebeklerin tedavi süreçleri üzerine de konuşan Ceylin Karakaş, anne karnında 37 haftayı tamamlayamadan doğan bebeklerin prematüre olarak kabul edildiğini belirtti. Prematüre bebekler için kuvözlerin anne karnı simülasyonu görevi gördüğünü ve bu şekilde minik bebeklerin sağlıkla büyümeleri için destek sağlandığını vurguladı. Ceylin, anne karnındayken takibe alınan bebeklerin doğum sonrası süreçte neler yapacaklarının önceden belirlenebildiğini de sözlerine ekledi.
Karakaş, yeni yatırdığı bebeklerin ailelerinin endişelerini gidermeye çalışarak, “Tabii ki önce Allah, sonra biz ama hiç belli olmuyor. ‘Bakın, sonra böyle doktor da olabiliyorlar?’ diyorum,” ifadelerini kullandı. Prematüre doğum ihtimal
