HİLAL ÖZTÜRK/HABER MERKEZİ – Son günlerde gündemi meşgul eden Polat çiftine ait otomotiv şirketinin mülkiyetindeki lüks araçlarla ilgili gelişmeler yaşanıyor. Bu süreçte, Polat çiftinin mal varlıklarına el konulmuş ve otomotiv şirketlerinin envanterinde yer alan Ferrari, Porsche, Mercedes ve BMW marka araçların toplam değerinin 77 milyon lira olduğu bildirilmişti. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından alınan karar doğrultusunda, bu lüks araçların ihale yoluyla satışa çıkarılması kararlaştırıldı. İstanbul’daki TMSF binasında gerçekleşmesi planlanan satışın, dün saat 10.00’da yapılması ön görülmüştü.
Ancak, Polat ailesinin avukatı Sevinç Horoz’un mahkemeye yaptığı başvuru sonucunda, mahkeme satış işlemlerine ilişkin bir yürütmeyi durdurma kararı aldı. Bu durumda, araçların satışı için yapılması planlanan ihale gerçekleşmemiş oldu. Avukat Horoz, Milliyet gazetesine yaptığı açıklamada, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararının gerekçesini şu şekilde açıkladı: “Telafisi imkânsız sonuçları önlemek için mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Genel olarak yürütmeyi durdurma kararlarında gerekçe budur.”
Yürütmeyi durdurma kararı, idare mahkemesindeki yargılama süreci tamamlanana kadar araçların satışını engellemiş oldu. Polat çifti hakkında açılan ana davanın da bu durumu etkilemesi bekleniyor. Horoz, mahkemenin verilecek olan kararı dikkate alıp almayacağının net olmadığını, bunun mahkeme tarafından değerlendirileceğini belirtti. Öte yandan, avukat, “Bizim itirazımız, TMSF’nin araçların satışı için ihale gününü belirlemesi ile ilgiliydi. Bu durum, alışıldık bir süreç değil ve üzerine bir ay bile geçmeden ihale günü belirlendi,” diye konuştu.
Horoz, bu süre zarfında araçların satılması halinde, yargı sürecinde alınacak lehine bir kararın, telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabileceğinin altını çizdi. Bu nedenle mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararı, Polat ailesi için kritik bir önem taşıyor. Tüm bu gelişmeler, yaşamları ve iş hayatları açısından dönüm noktası niteliğinde. Yargı sürecinin nasıl ilerleyeceği ve Polat çiftinin geleceklarını nasıl etkileyeceği konusunda endişe verici bir belirsizlik söz konusu.
Sonuç olarak, TMSF’nin almış olduğu kararlar ve bunun yasal sürecin nasıl ilerleyeceği, lüks otomobillerin geleceği üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacak. Bu süreçte, hem Polat ailesinin hem de TMSF’nin konuyla ilgili atacağı adımlar, otan işler ve medyanın ilgisi açısından oldukça önemli. Yargılamanın sonuçları, bir yandan Polat ailesinin varlıklarının geleceğini belirlerken, diğer yandan da TMSF’nin nasıl bir yol izlediğini gözler önüne serecek.