İran’ın Kirman eyaletine bağlı Sircan kentinde gerçekleştirilen bir ziyarette, Mesud Pezeşkiyan önemli açıklamalarda bulundu. Pezeşkiyan, ülkenin mevcut sorunlarının çözümünün İran lideri Ali Hamaney’in belirlediği vizyonun uygulanmasına dayandığını vurgulayarak, “Bugün bölge ülkeleri ile karşılaştırıldığında herhangi bir eksiğimiz yok. Bu noktada, bölgede en iyi ülke olma potansiyelini taşımaktayız. Mevcut duruma karşı koyacak yeterlilikte ve yüksek kapasitedeyiz.” şeklinde ifadelerde bulundu.
Pezeşkiyan, ABD’nin İran’a karşı uyguladığı tek taraflı yaptırımlara atıfta bulunarak, “Düşmanlarımız, bu yaptırımlarla bizi kuşatarak açlıktan öleceğimizi düşünüyorlar; ancak bu doğru değil. Biz, güçle zirveye çıkacak ve her alanda bölgede birinci sırada yer alabilecek kapasiteye sahibiz.” dedi.
İran’da, Pezeşkiyan’ın konuşması sadece kendi görüşleri değil, aynı zamanda üst düzey hükümet yetkililerinin de değerlendirmelerini yansıtıyor. Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi gibi isimlerin önderliğinde, İran hükümeti son dönemlerde ABD ile yaptırımların kaldırılması adına nükleer müzakerelere hazır oldukları mesajını veriyor. Bu bağlamda, İran, diplomatik yollarla çözüm arayışını sürdürmektedir.
ABD’de yeniden başkan seçilen Donald Trump, geçmişte Tahran’a yönelik ağır yaptırımların mimarı olarak tanınmakta. Trump, İran ile nükleer anlaşmanın yeniden mümkün olabileceğini belirtmişti. Ancak bu noktada, İran lideri Ali Hamaney, ABD’nin müzakere süreçlerinde güvenilirliğini yitirdiğini savunarak, dün yaptığı bir konuşmada, “ABD, daha önce varılan nükleer anlaşmayı imzalamıştı; fakat Trump döneminde bu anlaşmadan ayrıldı. Böyle bir hükümetle müzakere etmek, ne akıllıca ne de onurlu bir davranıştır.” şeklindeki ifadeleriyle anlaşmanın güvenilmezliğine dikkat çekti.
Bu görüşler, İran’ın mevcut dış politika stratejisine ışık tutmakta. Pezeşkiyan’ın Sircan’daki açıklamaları, sadece iç politikaya değil, aynı zamanda dış ilişkilerde de atılacak adımlara yönelik bir hazırlığın ilk sinyalleri olarak değerlendiriliyor. İran, özellikle ABD’nin yaptırımları altında yaşamış olduğu ekonomik zorluklarla başa çıkmanın yollarını ararken, uluslararası ilişkilerde daha etkin bir pozisyona geçmek adına çeşitli stratejiler geliştirmektedir.
İran’ın kendi iç dinamiklerini güçlendirerek ve bölgede daha etkin bir rol oynamayı hedefleyerek, gelecekteki diplomatik hamlelerini belirlemesi bekleniyor. Ülkenin liderleri, hem ekonomik açıdan hem de uluslararası alandaki stratejik planlamaları ile, yaptırımların etkilerini azaltmayı ve bölgedeki siyasi iktidarlarını pekiştirmeyi hedefliyor. Bu bağlamda atılan her adım, İran’ın kendi sularında nasıl bir denge kurmayı planladığını ve gelecekteki uluslararası ilişkilerde nasıl bir pozisyon alacağını şekillendirecektir.
