Pentagon, 2023 tarihinde yayımladığı yeni bir yönerge ile birlikte, daha önce ABD Başkanı Donald Trump’ın imzaladığı bir kararnameye dayanarak, cinsiyet değiştirmiş askerlerin ordudan uzaklaştırılmasını öngörüyor. Bu uygulama, özellikle cinsiyet kimliğini açıkça beyan eden yaklaşık 1000 askerin derhal uzaklaştırılmasına yönelik olacak. Pentagon, bu kapsamda, diğer askerlerin de cinsiyet kimliklerini tanımlamaları için 30 günlük bir süre vermeyi planlıyor.
Yönerge ile ilgili açıklama yapan Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD Yüksek Mahkemesi’nin Trump yönetimine bu yürütme işlemini gerçekleştirmesi için verdiği izin kararının kendileri için oldukça önemli olduğunu belirtti. Bakan Hegseth, “Artık zamirler yok. Artık elbiseli adamlar yok. Bu saçmalıklarla işimiz bitti.” ifadelerini kullanarak yeni düzenlemenin önemli bir adım olduğunu vurguladı.
ABD Yüksek Mahkemesi, 6 Mayıs 2023 tarihinde, Trump yönetiminin ordudaki cinsiyet değiştirmiş bireylere yönelik yasakları uygulama yetkisini destekleyen bir karar almıştı. Bu karar, cinsiyet değiştiren bireylerin askeri hizmette bulunmalarını engelleyerek, cinsiyet değişimi süreci yaşayan askerlerin durumunu yeniden değerlendirmeyi gerektiriyor. Savunma Bakanlığı, henüz durumu belirlenmemiş cinsiyet değiştirmiş askerlerin tıbbi kayıtlarını incelemeye başlayacağını açıkladı.
Pentagon’un başlattığı bu uygulama, cinsiyet kimliğini değiştirmiş olan bireylerin askerliğe kabulünü ve orduda yer almasını hedef alan bir politika değişikliğini temsil etmektedir. Bu yeni yönerge, toplumsal cinsiyet normları ve ordudaki çeşitlilik konularında tartışmalara yol açabilir. Savunma Bakanlığı’nın bu kararları, yalnızca mevcut cinsiyet kimliğini tanımayan bir yaklaşımı değil, aynı zamanda orduda yer alan bireylerin hakları ve kimlikleri üzerine geniş bir değişiklik etmeyi de içeriyor.
Sonuç olarak, Pentagon’un cinsiyet değiştirmiş askerlerin ordudan uzaklaştırılmasına yönelik başlattığı bu süreç, askeri hizmette cinsiyet kimliği kabulü konusunda önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Bu uygulama, ordunun içindeki çeşitliliği nasıl yöneteceği ve cinsiyet kimlikleri konusundaki duyarlılığı nasıl ele alacağı konusunda yeni sorgulamaları beraberinde getiriyor. Askerlerin, kendilerini tanımlamaları için tanınan 30 günlük süre, özellikle bu değişiklikle nasıl başa çıkacakları açısından kritik bir öneme sahip olacak.