Pakistan Başbakanlık Ofisi, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin (NSC) Başbakan Şahbaz Şerif başkanlığında toplandığını duyurdu. Bu toplantıda Hindistan’ın Pakistan’a yönelik füze saldırılarına ve bunların sonuçlarına dair önemli açıklamalar yapıldı.
Açıklamada, Hindistan tarafından gerçekleştirilen saldırılarda yaşamını yitirenler için taziye dilekleri ile birlikte, Hindistan’ın bu saldırıları “sebepsiz, korkakça ve kanunsuz” olarak değerlendirildi. Hindistan’ın cami gibi sivil altyapıya sahip bölgeleri kasıtlı olarak hedef aldığı iddialarının da ileri sürüldüğü belirli oldu. NSC, bu saldırıları sert bir dille kınadı ve uluslararası hukuk çerçevesinde, bu tür saldırıların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Ayrıca, Hindistan’ın 22 Nisan’daki Pahalgam bölgesinde gerçekleştirdiği terör saldırısı sonrası bu ülkede “terörist kamplarının” bulunduğuna dair iddiaları da yanıtladı. Pakistan, tarafsız bir soruşturma çağrısının Hindistan tarafından kabul edilmediğini hatırlattı. Bu durum, uluslararası ilişkilerdeki gerginliği daha da artırdı.
Açıklama, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’na atıfta bulunarak, Pakistan’ın kendini savunmak adına uygun bir zamanda ve yerde karşılık verme hakkına sahip olduğunu kaydetti. Pakistan Silahlı Kuvvetleri de bu konuda gerekli adımları atma yetkisi ile donatıldı.
HİNDİSTAN’IN PAKİSTAN’A SALDIRISI
Hindistan, 22 Nisan’da Pahalgam bölgesinde gerçekleşen ve 26 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan terör saldırısı sonrası misilleme yapma gerekçesiyle, 6 Mayıs’ta Pakistan topraklarına ve Pakistan’ın denetimindeki Azad Keşmir bölgesine füze saldırıları düzenledi. Hindistan ordusu, bu operasyon kapsamında “terör yapılanması” olarak nitelendirdiği 9 hedefin vurulduğunu ilan etti.
Ancak Pakistan yönetimi, Hindistan’ın saldırılarının sivil yerleşim yerlerini hedef aldığını ve bu saldırılar sonucunda 26 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Pakistan ordusu, Hindistan tarafının saldırıları sırasında 5 savaş uçağı düşürdüğünü duyurmuşken, Yeni Delhi yönetimi bu durumu ne yazık ki doğrulamadı.
Bu gerginlikler, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da zorlaştırırken, uluslararası toplumun da dikkatini çekmiş durumda. Hem Pakistan’ın hem de Hindistan’ın askeri hareketleri, bölgede daha geniş bir çatışma riskini artırıyor. Tüm bu gelişmeler, Asya’nın en tartışmalı bölgelerinden biri olan Keşmir’deki tansiyonu yükseltiyor ve gelecekte yaşanabilecek yeni çatışmalara zemin hazırlıyor.