Harvard Üniversitesi ve Zürih Üniversitesi’nden oluşan uluslararası bir bilim ekibi, hücre ve organlarda yaşa bağlı gerilemeyi incelemek amacıyla 3 yıl süren bir araştırma gerçekleştirmiştir. Bu çalışmada, 777 yaşlı İsviçrelinin klinik deney sonuçları analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, yaşlanma sürecinin etkilerini anlamaya yönelik önemli bir adım atıldığını göstermektedir.
Araştırma sonuçları, günde bir gram Omega-3 vitamini alan katılımcıların, Omega-3 almayanlara kıyasla biyolojik yaşlanmalarının 4 aya kadar azaldığını ortaya koymuştur. Bilim insanları, D vitamini takviyesi alan ve haftada en az üç kez 30 dakika egzersiz yapan bireylerin, bu durumdan daha fazla faydasının olduğu sonucuna varmışlardır. Bu durum, yaşlanma ile mücadelede diyet ve fiziksel aktivitenin rolü konusunda yeni bir anlayış kazandırmaktadır.
DAHA İYİ EKLEM SAĞLIĞI
Araştırmacılar, Omega-3 yağ asitleri içeren beslenme türlerinin, iltihaplanmanın azalmasında, eklem sağlığının iyileşmesinde, kalp hastalığı, kanser ve bunama riskinin azaltılmasında önemli bir etkisi olduğuna dikkat çekmişlerdir. Omega-3’ün iltihaplanmaya karşı koruyucu etkisi, eklem rahatsızlıklarının önlenmesi ve tedavisinde büyük önem taşımaktadır.
OMEGA-3 HANGİ BESİNLERDE BULUNUR?
Omega-3 yağ asitleri, deniz ürünlerinde bol miktarda bulunmaktadır. Somon, sardalya, hamsi, uskumru, ringa balığı, istiridye ve havyar gibi balık türleri, Omega-3 bakımından en zengin kaynaklar arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra, ceviz, fındık, keten tohumu, yumurta, kırmızı et, soya fasulyesi, kanola yağı ve yeşil yapraklı sebzeler de Omega-3 açısından önemli seçeneklerdir. Bu besinlerden yeterince tüketmek, genel sağlık ve zindelik açısından fayda sağlayabilir.
Sonuç olarak, bu yapılan araştırma, yaşlanma sürecinin yavaşlatılmasına yönelik önemli bilgiler sunmaktadır. Omega-3 yağ asitlerinin ve uygun bir yaşam tarzının, bireylerin biyolojik yaşlanmasını etkilemede önemli bir rol oynadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Böylece beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite, yaşlılıkta sağlığın korunmasında kritik bir öneme sahiptir.