Necip Fazıl Kısakürek Kız Mesleki ve Anadolu Lisesi’nde, E.T.Ç. isimli bir öğrenciye yönelik gerçekleştirilen darbe olayı dikkat çekti. Olay, 15 yaşındaki E.T.Ç’nin darbedilmesiyle ve bu anların cep telefonu kameralarıyla kaydedilip sosyal medya platformlarında paylaşılmasıyla gündeme geldi. Bu olayın ardından, okulda bulunan 15 ve 16 yaşındaki Z.S.B. (15), E.N.S. (16), S.İ. (16), Y.T. (15), M.Ü. (15), B.L.A. (16) ve N.D. (15) isimli öğrenciler, dışarıdan katılan 19 yaşındaki B.Ç. ve 17 yaşındaki R.N.D. ile birlikte gözaltına alındı.
Emniyette yürütülen işlemlerin ardından, gözaltına alınan şüphelilerin durumu adliyeye sevk edilmek üzere değerlendirildi. Burada, B.L.A. ve N.D. isimli şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, diğer yedi şüpheliye ise ciddi suçlamalar yöneltildi. Bu suçlamalar arasında “birden fazla kişiyle çocuğa karşı cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “birden fazla kişi tarafından birlikte yağma” bulunuyordu. Bu suçlar, çocukların korunması adına oldukça ciddiye alınan eylemler arasında yer alıyor ve uygulanan cezalar da ağır olabiliyor.
Sivas Valiliği, olayın meydana gelmesinin ardından hemen harekete geçti. Tarafından yapılan yazılı bir açıklamada, olayla ilgili olarak Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü tarafından adli tahkikat başlatıldığı duyuruldu. Ayrıca, sorumlu olduğu belirlenen okul idarecileri ve öğretmenler hakkında da idari soruşturma açılması için müfettiş görevlendirilmiş olduğu bildirildi. Bu tür durumlarda, eğitim kurumlarının sorumlu davranması beklenirken, meydana gelen olayın bu denli ciddi boyutlara ulaşması, eğitim ve güvenlik politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.
Olayın sosyal medyada yayılmasının ardından, toplumsal tepki de büyüdü. Öğrencilerin maruz kaldığı bu tür şiddet olayları, okul ortamlarının güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturmakta. Eğitim kurumlarının, sadece akademik bilgi vermenin yanı sıra, öğrencilerin güvenliğini sağlamak adına da yapması gereken birçok tedbir bulunmaktadır. Okul yönetimleri ve eğitimciler bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına gerekli önlemleri almalı ve öğrencilerin sosyal medya kullanımına dair bilinçlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Sonuç itibarıyla, E.T.Ç. üzerindeki darbe olayı, sadece bahse konu olan öğrenciler için değil, tüm okul için kaygı verici bir durum olarak gün yüzüne çıkmıştır. Eğitim kurumlarının, öğrencileri sadece akademik ve sosyal hayatlarına katkı sağlamakla kalmayıp, onları korumak adına da sorumluluk taşıdığı unutulmamalıdır. Bu tür olayların önüne geçebilmek için, hem devletin hem de ailelerin bu konuya özel ilgi göstermesi gerekmektedir.