Pendik’teki bir ortaokulda meydana gelen olay, eğitim camiasını sarsan bir durumu ortaya koyuyor. Olayın merkezinde, ismi öğrenilemeyen bir öğretmen ile N.B.A. isimli bir öğrenci bulunuyor. Öğretmenin, ders esnasında tahtaya kaldırdığı N.B.A.’ya karşı fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı öğrenildi. Bu korkunç anlar, sınıftaki başka bir öğrenci tarafından cep telefonuyla kaydedildi. Görüntülerde öğretmenin, öğrenciye yönelik sert sözleri ve tehditkar tavırları dikkat çekiyor. “Kızım gel. 15 yıllık öğretmenliğimde hiçbir kız çocuğuna bu şekilde kızmadım. Seni var ya böyle gebertirim. O saçını dolarım senin ben.” şeklinde ifadeler kullanarak, öğrenciye açıkça şiddet tehdidinde bulunması öğretim ortamının ne kadar tehlikeli hale geldiğini gösteriyor.
Öğretmenin sözleri bununla da sınırlı kalmıyor. “Bu pisliği senin başlattığının ben farkındayım. Tamam mı? Sınıfta bu tarz iğrençlikler, boşboğazlık oluyor. Sınıfı karıştırıyor, dersin akışını bozuyor. Tamam mı? Ben senin ne mal olduğunun farkındayım. Bu sınıfta 3-4 tane pislik var. Sen de onlardan birisin. Sınıfta saçma sapan hareketler yapma.” şeklindeki ifadeleri, onun kontrolünü kaybettiğini ve bir öğretmen olarak profesyonel sınırların aşıldığını gösteriyor. Öğrencinin ise bu duruma yanıt olarak, “Ben bir şey yapmadım.” demesi, durumu daha da üzücü kılan bir ayrıntı. Öğrencinin yanıtı, yaşadığı stres ve korkuyu yansıtıyor.
MEB: ‘MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRİLDİ’
Olayın ardından Milli Eğitim Bakanlığı, duruma kayıtsız kalmadı. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, olayın araştırılması amacıyla bir müfettiş görevlendirildiği açıklandı. Müfettişin, olayla ilgili olarak çeşitli incelemeler yapacağı ve sürecin detaylarını ortaya koyacağı belirtildi. Bu incelemenin sonucunda, öğretmenin davranışları gerekli görülürse hakkında resmi bir soruşturma açılacağı ifade ediliyor.
Bu durum, eğitim sisteminde yaşanan sorunların bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Öğretmen-öğrenci ilişkisi, güven ve saygı temelinde yürütülmesi gereken bir bağdır. Ancak bu tür olaylar, öğretmenlerin psikolojik durumlarının yanı sıra, eğitim sisteminin genel işleyişini de sorgulamak zorunda bırakıyor. Öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim alması, farklı psikolojik etkilerden uzak kalmaları, öğretmenlerin uygun bir eğitimden geçmesini gerektiriyor.
Özellikle sözlü ve fiziksel şiddet gibi davranışlar, eğitim sürecini olumsuz etkileyen ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Eğitim camiasında yaşanan bu örneklerin, çocukların öğrenme motivasyonlarını azaltacağı ve toplumsal ilişkilerinde derin yaralar açacağı açıktır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın hızlı bir şekilde hareket etmesi ve gerektiğinde radikal çözümler üretecek adımları atması, hem öğretmenler hem de öğrenciler için önem arz etmektedir.