Modern zamanın en yaygın sağlık sorunlarından biri haline gelen obezite, günümüzde yalnızca bireysel beslenme alışkanlıklarının değil, aynı zamanda sistematik tüketim kültürünün bir sonucudur. Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cemalettin Aydın, obezitenin yaygın nedenleri, tahmin edilen yaygınlık oranları, tedavi yöntemleri ve bu bağlamda cerrahinin rolü hakkında önemli bilgiler sunmuştur.
2023 itibarıyla 2035 yılında dünya genelinde obez sayıının 1,5 milyarı aşmasının öngörüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Aydın, Türkiye’deki durumun da benzer olduğunu belirtmiştir. Obezite, dünya genelinde yaklaşık 1 milyar insanı etkileyen bir sağlık sorunu olarak nitelendiriliyor. Uzman, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının sürdüğü takdirde, obezitenin ciddi bir sağlık tehdidi olmaya devam edeceğini dile getirmiştir.
“GÜN GEÇTİKÇE YAYGINLAŞIYOR”
Kapitalizmin getirdiği üretim ilişkilerinin temelinde yatan beslenme biçimlerinin obeziteyi artırdığını belirten Prof. Dr. Aydın, Türkiye’de erkeklerde obezite oranının yaklaşık %10, kadınlarda ise %15 civarında olduğunu ifade etmektedir. Dünya genelindeki bu rakamlar, mevcut beslenme alışkanlıklarının devam etmesi durumunda obezitenin büyüyen bir sorun haline geleceğini göstermektedir.
“OBEZİTEYİ VÜCUT KİTLE İNDEKSİYLE TANIYORUZ”
Obezitenin tanısında kullanılan ‘vücut kitle indeksi (VKİ)’ hakkında bilgi veren Prof. Dr. Aydın, bu indeksin kişinin kilogramını boyunun metre cinsinden karesine bölerek hesaplandığını belirtmiştir. Buna göre: 25-30 arası kişiler kilolu, 30-35 arası obez, 35-40 ciddi obez, 40 ve üzeri ise morbid obez olarak sınıflandırılmaktadır. Kısa sürede aşırı kilo alan bireylerde, metabolik veya hormonal hastalıkların değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Aydın, bu bireylerin uzman kontrolü altında değerlendirilmesinin önemine vurgu yapar.
‘OBEZİTE CERRAHİSİ MODA DEĞİLDİR”
Obezitenin tedavisinde cerrahinin kesin çözüm olmadığını açıklayan Prof. Dr. Aydın, öncelikle diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin uygulanmasını önerir. Cerrahi müdahalenin esasen tıbbi değerlendirmeler sonucunda alınan bir karar olduğunu ve bir moda yahut estetik kaygılarla yapılması gerektiğini belirtmektedir. Cerrahi kararın, endokrin ve metabolizma uzmanları, psikiyatri uzmanı ve diyetisyenlerden oluşan bir konsey tarafından verilmesi gerektiği önemli bir noktadır.
“SU İÇSEM YARIYOR DİYENLER”
Toplumda sıkça duymaya alıştığımız ‘su içsem yarıyor’ söyleminin yanlış anlaşıldığını belirten Prof. Dr. Aydın, bu tür ifadelerin genellikle kalori dengesinin yanlış anlaşılmasından kaynaklandığını ifade etti. Kilo vermenin temelinde alınan kalori miktarının, harcanan kalori miktarından düşük olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Aydın, zayıflamanın anahtarı olan kalori açığının oluşturulmasının önemini vurgulamıştır.
(DHA)
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR