Mortgage Bankalar Birliği (MBA), 23 Mayıs 2023 tarihinde sona eren haftaya ilişkin mortgage verilerini açıkladı. Bu verilere göre, mortgage başvuruları, önceki haftaya göre yüzde 1,2 oranında bir düşüş gösterdi. Bu durum, mortgage sektöründe beklenmedik bir daralmanın işareti olarak değerlendirildi.
Ancak konut satın alma amaçlı yapılan başvurular, bu süreçte yüzde 3 oranında bir artış kaydetti. Öte yandan, yeniden finansman başvuruları aynı dönemde yüzde 7 oranında bir azalma yaşadı. Bu dengesizlik, mortgage pazarında farklı eğilimlerin olduğunu ve alıcıların konut edinme isteğinin sürdüğünü gösteriyor.
Ülkede 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı, 23 Mayıs haftasında yüzde 6,92’den yüzde 6,98’e yükseldi. Bu artış, mortgage başvurularının düşmesine sebep olan önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Ayrıca, 15 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı da, yüzde 6,21’den yüzde 6,23’e yükseldi. Bu faiz artışları, piyasalardaki genel ekonomik koşullara ve yatırımcıların tahvil getirilerine bağlı olarak şekilleniyor.
MBA Başkan Yardımcısı Joel Kan, mortgage faiz oranlarının, tahvil getirilerindeki artışın etkisiyle ocak ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını ifade etti. Bu durum, mortgage başvurularında azalma ile sonuçlanan bir döngü oluşturdu. Kan, 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranının art arda üçüncü haftada yükseldiğini belirtti. Bu trendin, yatırımcıları ve alıcıları olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor.
Ancak Joel Kan, konut satın alma amacıyla yapılan mortgage başvurularının haftalık bazda arttığını ifade ederek bir nebze de olsa olumlu bir gelişmeye dikkat çekti. Çeşitli piyasalarda konut arzındaki artış da, ekonomik belirsizliklere rağmen satın alma faaliyetlerini destekliyor. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla, bu yıl konut edinme isteğinin devam etmesi, piyasada bir canlanma yaşanabileceği yönündeki beklentileri güçlendiriyor.
Sonuç olarak, MBA’nın verileri, mortgage sektöründeki dinamiklerin değiştiğini ve faiz oranlarının alıcı kararlarını etkilediğini gözler önüne seriyor. Konut arzındaki artış ve alım isteğindeki değişiklikler, piyasa dengesizliklerine yol açabilirken, daimi alıcıların ve yatırımcıların dikkatli davranmaları gerektiği unutulmamalıdır. Faiz oranlarındaki bu yükselişin devam etmesi durumunda, konut alımında farklı stratejilerin benimsenmesi gerekecek.