Meksika’nın Reynosa kentinde meydana gelen üzücü bir olay, ülkede sanatçıların ve müzisyenlerin ne denli tehlikeli bir ortamda çalıştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Yerel basında yayınlanan haberlere göre, kayıp ihbarı yapılan müzisyenlerin cesetleri ormanlık bir alanda bulundu. Yapılan otopsiler, müzisyenlerin şiddetli bir şekilde darbedilerek öldürüldüğünü ve cesetlerinin yakıldığını ortaya koydu. Tamaulipas Eyalet Savcısı Irving Barrios, olayla ilgili gerçekleştirdiği basın toplantısında, müzisyenlerin büyük ihtimalle uyuşturucu kartellerinin tetikçileri tarafından hedef alındığını belirtti.
Olayın araştırılması neticesinde, Cartel del Golfo’ya bağlı “Los Metros” fraksiyonuna mensup olduğu değerlendirilen 9 şahıs gözaltına alındı. Bu gözaltılar, müzisyenlerin cinayetinin arka planındaki suç örgütlerinin soruşturulması bakımından önemli bir gelişme olarak kaydedildi. Olayın detayları henüz netlik kazanmasa da, bölgede uyuşturucu kartellerinin etkisinin ne denli büyük olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Müzisyenlerin kaybolmasının ardından, aileleri durumu yetkililere bildirmek için harekete geçti. Aileler, özellikle Reynosa Belediyesi önünde bir protesto düzenleyerek kaybolan sevdiklerinin bulunmasını talep etti. Protestocular, yolu trafiğe kapatarak dikkat çekmeye çalıştı. Olay, hem yerel halkın hem de müzisyenlerin güvenliğinin ciddi şekilde tehdit altında olduğunu ortaya koyuyor.
Meksika’da, “narcocorridos” adı verilen ve uyuşturucu kartellerini öven müzik türü giderek popülerleşirken, bu tarz müzikler seslendiren gruplar da artan bir şekilde suç örgütlerinin hedefi haline gelmiştir. Bu durum, yaratıcılık ve sanatın, suç ve şiddetle nasıl iç içe geçtiğini gösterirken, müzisyenlerin hayatlarını tehlikeye atan bir durumla karşı karşıya kaldığını gözler önüne sermektedir. Ülke genelinde sanatçıların yaşadığı endişe, her geçen gün daha da derinleşiyor.
Reynosa’daki bu trajik olay, Meksika’nın müzik dünyasında yaşanan tehditleri ve tehlikeleri tazelemiş oldu. Sanatçıların, esin kaynakları baskı altında kalırken, kendilerini nasıl koruyacakları konusunda belirsizlikler yaşıyorlar. Böyle bir ortamda, sanatın özgürce icra edilmesi ve müzisyenlerin hayatı asla bir tehdit unsuru olmamalıdır. Toplumun tüm kesimleri, müzisyenlerin ve sanatçıların güvenliğini sağlamak için birleşerek bu sorunların üstesinden gelinmesi adına daha fazla çaba harcamalıdır.
