EVRİN GÜVENDİK / Ankara – Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Dijital Mecralar Komisyonu, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların sonuçlarını ele almak üzere bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıya Google Türkiye Kamu İlişkileri ve Politikaları Direktörü Tolga Sobacı, Müdürü Duygu Yücesoy, Google İspanya’dan Helena Martins, Google İsviçre’den Johannes Matthias Müller, Google Fransa, Orta Doğu ve Afrika’dan Sorumlu Haber Ortaklıkları Direktörü Faten Dubarry Bouhaouala, Google Kamu Ortaklıları Yöneticisi Başak Yeşil ile Google’ın avukatları Gönenç Gürkaynak ve Ceren Yıldız Özgökçen katıldı.
Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman, gündem maddesi olan algoritma konusunun Google ile doğrudan ilişkilendirilmesine dikkat çekerek, “Algoritma değişikliğinin arkasında, yayıncıların devre dışı bırakılması ve bunun sonucunda halkın tarafsız ve doğrudan bilgiye ulaşmasının engellendiği gibi bir tartışmanın ortaya çıktığı” ifadesini kullandı. Yayman, dijital telif hakları konusunda da önemli bilgiler verdi; “Öncelikle, kanunda haberin bir telif konusu haline getirilmesi ve bu bağlamda kullanımlara bağlı ücret ödenmesi gerektiğini talep ediyoruz” dedi. Ayrıca, Meclis kapanmadan önce dijital telif yasasının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasalaştırılmasının planlandığını dile getirdi.
Toplantıda Google temsilcilerine yöneltilen eleştiriler ve sorular, milletvekillerinin tatmin edici bulmadığı yorumlar aldı. CHP Milletvekili Tuncay Özkan, “Sizde bir tekel durumu var. Hem dünya genelinde hem de Türkiye’de bu durum geçerli. Dayatma ve zorbalık yapıyorsunuz. Bazı ülkelerde haber sunumunu yasakladınız. Google ve Meta, haber içeriklerini kullanarak yüksek reklam gelirleri elde ediyor fakat Türkiye gibi birçok ülkede hiç ödeme yapmıyorlar. Benim özel hayatımla ilgili her şeyi biliyorsunuz ama yayıncı kuruluşlarla gelirlerinizi paylaşmıyorsunuz. Sisteminizi kimse denetlemiyor” ifadelerini kullandı. Özkan’ın bu sözleri, Google temsilcileri üzerinde derin bir etki yarattı.
Yayman düzenlediği basın açıklamasında, “Bu algoritma değişikliği değil, algoritma depremi” şeklinde bir ifade kullanarak konunun ciddiyetini vurguladı. Komisyonun bu şekilde bir sorunla karşı karşıya kalması, birçok milletvekilinin endişelerini artırdı. Google temsilcilerinin muhalefet yokmuş gibi davranmalarının ve sorulara tatmin edici yanıtlar vermemelerinin, bu konuda daha fazla müzakere yapılmasına zorunlu kıldığı belirtildi. Bu durum, yalnızca dijital platformların değil, aynı zamanda basın ve medya özgürlüğünün de büyük bir tehdit altında olduğu yönünde alarm verdi.
Digital medya üzerinden sağlanan içeriklerin, yayıncıların gelirleri ile nasıl paylaşılacağı ve bunun hukuksal çerçevesinin nasıl olacağı konusunda yaşanan kafa karışıklığı, toplumsal bilgi akışının sağlıklı bir şekilde yürütülmesinin önündeki en büyük engellerden biri olarak öne çıkıyor. Özellikle gazetecilik mesleğinin saygınlığını korumak ve medya kuruluşlarının sürdürülebilirliğini sağlamak adına yasal düzenlemeler yapmanın zorunlu olduğu anlaşılıyor. Sonuç olarak, Meclis’in atacağı adımlar ve yasalar, dijital medyanın geleceği açısından son derece kritik bir önem taşıyor.
