Çevre Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Marmara Denizi’ndeki ciddi risklere dikkat çekerek, özellikle Silivri çevresinde yaşanan kirliliğin alarm verici boyutlara ulaştığını belirtti. Öztürk, bölgede azot ve fosfor kirliliğinin çok yüksek seviyelere ulaştığını ve suyun oldukça durgun olduğunu ifade etti. Bu durgunluk, alg patlamalarına neden oluyor ve bu da bölgedeki oksijensizlik şartlarını artırıyor. Normalde deniz suyu sıcaklığı yaklaşık 20 derece iken, bu bölgede 22 ile 23 derece arasında değişiyor. Bu tüm faktörlerin bir araya gelmesi, alg patlamalarına yol açarak balıkların yaşam alanlarını daraltıyor ve balıkçılığı ciddi bir risk altına sokuyor.
Alg patlaması sırasında fitoplanktonlar deniz dibine çöktüğünde, oksijensizliğin artmasına yol açıyor. Öztürk, bu durumun havasız ortamda yaşamaya alışık olan canlıların ölümüne neden olabileceğini ve suyun görüş mesafesinin büyük ölçüde azalmasına sebep olduğunu ifade etti. “Burada balıkçılık yapılamaz; balık ağları alg maddeleriyle kaplanarak ağırlaşıyor ve dibe çöküyor. Bu nedenle bölgenin kirliliğinin bir an önce ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.
‘ÖNLEMLER ALINIRSA MARMARA DENİZİ KENDİNİ 5 İLE 10 YIL İÇERİSİNDE YENİLEYEBİLİR’
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Marmara Denizi’nin kirliliğini önlemek için tarım ve hayvancılıktan kaynaklanan kirleticilerin kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. “İyi tarım ve hayvancılık uygulamaları yapılmalı” diyerek öncelikli adımların bu olduğunu belirtti. Ayrıca, her gün sadece Silivri bölgesinde 5,400 metreküp evsel atık suyun klasik biyolojik arıtma ile denize deşarj edildiğini, bunun kesinlikle ileri düzey arıtmaya tabi tutulması gerektiğini vurguladı. Azot ve fosfor kirliliğinin giderilmesi önemle altını çizdi. Öztürk, bu önlemler alınmazsa ilerleyen aylarda daha sık ve şiddetli alg patlamalarının yaşanabileceğini belirtiyor. Ancak gereken önlemler alındığında, Marmara Denizi’nin kendini 5 ile 10 yıl arasında yenileyebileceğini ifade etti.
‘BU GÜZELLİĞE BU PİSLİK HİÇ YAKIŞMIYOR’
Çorlu’dan Silivri sahiline yürüyüş yapmak için gelen Mert Şentuna, “Bu görüntüler ülkemiz adına çok kötü. Bu güzelliğe bu pislik hiç yakışmıyor. Yetkililerin burada çalışma yapmaları gerekiyor” dedi. Diğer bir yürüyüşçü olan Can Tekin ise, “Her sabah burada yürüyüş yapıyoruz, ama sahilde pislik ve koku oluşuyor. Belediyelerin bu konuda çalışma yapmadığını düşünüyorum” şeklinde konuştu. Tekin, yaz ayının yaklaşmasıyla birlikte bu görüntülerin hoş olmadığını belirtti.
‘YETKİLİLER İLGİLENİYOR’
Diğer bir sahil sakini İsmet Durmaz, yetkililerin bu durumla ilgilendiğini, ancak bazen rüzgarın denizi kendiliğinden temizlediğini kaydetti. “Yetkililer imkanlarıyla çalışıyor; ama bu durum sürekli olmuyor” dedi. Her ne kadar bazı bireyler yetkililerin çalıştıklarını söylese de, bölgedeki kirli görüntü ve kirlilikle ilgili memnuniyetsizlik oldukça belirgin durumda.