Bu cesur kadınların başında, Rus pilot Marina Raskova yer alıyordu. Korkusuzlukları, zekâları ve cesaretleriyle tarihe geçen bu hava kuvvetleri birimi, savaş tarihinin en sıra dışı hikâyelerinden birini yazdı.
BİR EFSANENİN DOĞUŞU: MARINA RASKOVA
Marina Mikhailovna Raskova, 28 Mart 1912’de Moskova’da dünyaya geldi. Eğitimi sırasında kimya mühendisliği okurken havacılığa ilgi duymaya başlayan Raskova, kısa sürede Sovyetler Birliği’nin en tanınan kadın pilotlarından biri haline geldi. Özellikle 1938 yılında kadınlardan oluşan üç kişilik bir ekiple gerçekleştirdiği uzun menzilli uçuş, onu Sovyet halkının gözünde bir kahramana dönüştürdü. Bu başarısı nedeniyle Stalin, Raskova’yı ödüllendirerek Sovyetler Birliği Kahramanı unvanını vermiştir.
Ancak ona dünya çapında ün getiren asıl olaylar, 1941 yılında Nazi Almanyası’nın Sovyetler Birliği’ni işgal etmesiyle başlamıştır.
KADINLAR CEPHEYE: 588. GECE BOMBARDIMAN TUGAYI
Savaşın ilk yıllarında Sovyet ordusunda kadınların aktif olarak savaşa katılmalarına izin verilmiyordu. Ancak Marina Raskova, Stalin’e direkt olarak bir mektup yazarak kadınların da savaşta görev alması gerekliliğini savundu. Bu dönemde Rusya, kayıplar vermekteydi ve ordunun askerlere ihtiyacı vardı. Raskova’nın cesur talebi karşılandı ve Sovyet kadınlarının savaşa katılması için adım atıldı. Raskova, tüm Rusya’yı gezerek en iyi kadın pilotları topladı. Nihayetinde, tarihe ‘Gece Cadıları’ olarak geçen 588. Gece Bombardıman Alayı oluşturuldu.
Bu birlik, tamamen kadınlardan oluşmakta olup pilotlardan makinistlere, navigasyon subaylarından bakım ekibine kadar her kademede kadın personel barındırıyordu. Ekip, 17 ila 26 yaşları arasında, hem eğitimli hem de son derece cesur kadınlardan oluşmaktaydı.

UÇAN TAHTADAN KORKU SALAN FİLO: POLİKARPOV PO-2
Gece Cadıları’nın kullandığı uçaklar, aslında tarım ilaçlama amaçlı kullanılan, çift kanatlı ve oldukça ilkel bir model olan Polikarpov Po-2’dir. Ahşap ve bez kaplama gövdesi ile bu uçaklar, kolayca hedef olabilecek türdendi. Ancak göz ardı edilmemesi gereken bir avantaja sahipti: düşük radar izi, yüksek manevra kabiliyeti ve sessiz uçuş yeteneği sayesinde uçaklar geceleri adeta bir hayalete dönüşüyordu.
Uçuş esnasında, motorlarını kapatıp süzülerek hedefine yaklaşan bu kadın pilotlar, Alman askerlerine korku salıyordu. Alman kuvvetleri, üzerinde sessizce sü