Libya, 2. Dünya Savaşı yıllarında ABD’ye kaçırılan Ptoleme Krallığı dönemine ait bir heykelin ülkeye iade edileceğini duyurdu. Libya Ulusal Birlik Hükümeti Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, söz konusu heykelin Ptoleme Krallığı’na ait olduğunu ve milattan önce 300 yıllarında yapıldığını belirtti. Heykel, uzun bir süre boyunca ABD’nin Ohio eyaletindeki Cleveland Sanat Müzesi’nde sergilendi.
Ayrıca açıklamada, Libya ile ABD arasında 23 Şubat 2018 tarihinde imzalanan “Kültür Varlıklarının Kaçakçılığıyla Mücadele Mutabakat Muhtırası” kapsamında heykelin Libya’ya yeniden kazandırıldığı kaydedildi. Bu protokolün, kültürel varlıkların korunması ve iadesi konusundaki önemli adımlardan biri olduğu vurgulandı.
Heykelin uluslararası protokollere uygun olarak Libya topraklarına taşınması için Libya Eski Eserler Kurumu Başkanı Muhammed Eş-Şekşuki ile Cleveland Müzesi Müdürü William Griswold’un huzurunda, mülkiyetinin Libya’ya iade edilmesini teyit eden resmi bir anlaşmanın imzalandığı bildirildi. Ancak heykelin Libya’ya geri getirileceği tarihe ilişkin henüz bir bilgi verilmedi.
LİBYA’DAN ÇEŞİTLİ ÜLKELERE KAÇIRILAN BİNLERCE TARİHİ ESER VAR
Son yıllarda Libya, kültürel varlıkların kaçakçılığıyla mücadele ve yasadışı yollardan kaçırılan eserlerin geri getirilmesi amacıyla birçok ülkeyle mutabakat zaptı imzaladı. Libya Eski Eserler Dairesi Teknik İşler Müdürü Nuveyci el-Urfi, Mart 2024’te yaptığı açıklamada, Libya’dan dünyanın çeşitli ülkelerine kaçırılan binlerce tarihi eserin bulunduğunu ve bazı müzelerde 40’tan fazla Libya’ya ait tarihi eser olduğunu ifade etti.
Urfi ayrıca, Fransa, İngiltere, ABD ve diğer ülkelerdeki toplam 55’in üzerinde müzede Libya’dan kaçırılan tarihi eserlerin sergilendiğini, bu eserlerin Libya’ya geri getirilmesi için çaba sarf ettiklerini vurguladı. Özellikle, bu eserlerin bulunduğu müzelerle iletişime geçerek, kültürel mirasın korunmasına yönelik çalışmalar yürütüldüğü belirtiliyor.
Bu gelişmeler, Libya’nın tarihi ve kültürel varlıklarını koruma çabalarının önemli bir parçasıdır. Kültürel mirasın iadesi, hem ülkenin tarihsel kimliğini güçlendirmekte hem de uluslararası düzeyde kültürel iş birliğinin geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. Bu süreç, aynı zamanda uluslararası sanat ve kültür dünyasında, kendi kültürel değerlerine sahip çıkma konusunda diğer ülkelere de bir örnek teşkil etmektedir.