Seul merkezli Yonhap ajansının haberine göre, Lee, 3 Haziran 2025 tarihinde gerçekleştirilecek devlet başkanlığı seçimlerinde yarışacağını duyurdu. Bu seçimde favori olarak gösterilen Lee, “gerçek bir Güney Kore’nin” inşası için çaba göstereceğini ifade etti.
Lee, Anayasa Mahkemesi kararıyla görevden alınan Yoon Suk-yeol’un ekonomi politikalarını eleştirerek, ilk hedefinin ekonomik büyüme olduğunu vurguladı. Ana muhalefetteki Demokratik Parti (DP) üyesi olarak dün istifa ettiğini açıklayan Lee, dış politikada Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya ile olan üçlü müttefiklik ilişkilerinin önemine de dikkat çekti.
LEE’NİN SİYASİ GEÇMİŞİ
2022 yılında yapılan başkanlık seçimlerinde, dönemin Halkın Gücü Partisi adayı olan Yoon Suk-yeol, yüzde 48,5 oy oranıyla seçime katılırken, Lee ise yüzde 47,8 oy almıştı. Lee, partisi Demokratik Parti’nin lideri olarak girdiği Nisan 2024 parlamento seçimlerinde ise partisi yüzde 51,5 gibi önemli bir oranla ilk sırayı elde etmişti.
YOON’UN SIKIYÖNETİM İLANI VE AZİL SÜRECİ
Dönemin Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol, 3 Aralık 2024 tarihinde “muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı” iddiasıyla sıkıyönetim ilan etmişti. Ancak, meclisin oylaması sonucunda bu kararın kaldırılması ve Bakanlar Kurulu’nun onayıyla geri adım atmak zorunda kaldı. Ulusal Meclis’in 14 Aralık 2024 tarihinde yaptığı oylamada, azli istenen Yoon, Anayasa Mahkemesi’nin karara bağlayacağı süreç boyunca geçici olarak görevden uzaklaştırılmıştı.
Anayasa Mahkemesi, yargılamanın ardından, 4 Nisan 2025 tarihinde verdiği kararda Ulusal Meclis’in azil istemini kabul ederek Yoon’un sıkıyönetim ilanı dolayısıyla görevden alınmasını onayladı. Bu durum, ülkede siyasi krizin derinleşmesine ve yasama organının etkisinin sorgulanmasına yol açtı.
Lee’nin adaylığı, Güney Kore’de artan politik kutuplaşmalarla birlikte birçok kesim tarafından yakından takip ediliyor. Lee, seçim süreci boyunca hem iç hem de dış politikada iddialı bir strateji izlemeyi planlıyor. Ekonomik büyümeye yönelik projeleri ve uluslararası ilişkilerdeki hedefleri ile Lee, kendisini sadece bir muhalefet lideri olmaktan öte, ülkenin geleceğine yön verecek bir siyasi figür olarak konumlandırma peşindedir.
Sonuç olarak, Lee’nin siyaset sahnesine tekrar çıkışı, Güney Kore’nin siyasi dengesinde köklü değişimlerin habercisi olabilir. Lee’nin ortaya koyduğu vizyon ve hedefler, seçimlerdeki performansının yanı sıra, ülkenin uluslararası arenadaki prestijine de etki edebilir. Hem ekonomik hem de dış politika konularındaki yaklaşımları ile Lee, seçmenlerin dikkatini çekmeyi umuyor.