Gaziantep’te, 4. kuşak kutnu kumaşı ustası Abdulkadir Mekki (65), 5 yaşında başladığı bu geleneği büyük bir özveriyle sürdürüyor. Mekki, kutnu kumaşı ustalığının son temsilcileri arasında yer alıyor ve geçtiğimiz yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü”ne layık görüldü. Bu ödülü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan aldı.
KUTNU KUMAŞI USTALIĞININ SON TEMSİLCİLERİNDEN BİRİ
Atalarının izinden yürüyen Mekki, kutnu kumaşının sadece bir tekstil ürünü olmadığını, aynı zamanda bir milletin tarihini taşıyan önemli bir sembol olduğunu vurguladı. Selçuklular ve Osmanlılar döneminden günümüze kadar gelen kutnu kumaşı ustalığının yalnızca birkaç temsilcisinin kaldığını belirten Mekki, bu mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Kutnu kumaşı ustası olarak, mesleğin yaşatılması için destek beklediklerini ifade etti.
“YÜZYILLARDIR KULLANILAN BİR KUMAŞTIR”
Kutnu kumaşının tarihi hakkında bilgi veren Mekki, bu kumaşın çözgüsünün ipek, atkısının ise pamuk olduğunu belirtti. Yüzyıllardır kullanılan bir kumaş olan kutnu, Çin’den başlayarak Anadolu’ya yayıldı ve Selçuklular döneminde Konya ve Suriye’de dokunmaya başlandı. Daha sonra, Gaziantep’te kadınlar ve gençler, bu kültürel mirası evlerinde sürdü. Kumaş yapımında kullanılan her materyalin özel işlemlerden geçtiğini vurgulayan Mekki, bu işin altı ana meslek grubundan oluştuğunu söyledi: çözücü, boya, mezek, tasarım, taraklama, dokuma ve ütü-apre. Eskiden Gaziantep’te ütü-apre işini yapan takakçıların artık kalmadığını ifade etti.

“KUTNU KUMAŞI, SELÇUKLULAR VE OSMANLILAR DÖNEMİNDEN GÜNÜMÜZE ULAŞMIŞ BİR MİRASTIR”
Osmanlı padişahları tarafından da tercih edilen kutnu kumaşının tarihini aktaran Mekki, bu kumaşın Selçuklular döneminde “Navra” (daire anlamında) olarak adlandırıldığını belirtti. Osmanlı döneminde Bursa ve Buldan’da da dokuma geleneği yaşatılmıştır. Günümüzde Gaziantep, Halep ve Kilis’teki ustalar, bu geleneği sürdürmeye devam ediyor. Ayrıca, kutnu kumaşının birçok alanda kullanılabildiğini, bayrak kumaşı veya bebek zıbınları gibi örneklerden vererek açıkladı. Her bölgenin kendine özgü kumaş çeşitlerinin olduğunu da ekledi.