Alman basınında yer alan haberlere göre, Wuppertal Bölge Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanık olarak yer alan 40 yaşındaki Daniel S, 4 cinayet ve 21 cinayete teşebbüs suçlamaları ile yargılanmaktadır. Mahkemede yaptığı ifadesinde, söz konusu binayı kundakladığını açıkça itiraf eden Daniel S, daha önce de kundaklama teşebbüslerinde bulunduğunu belirtmiştir.
Daniel S, 2024 yılının Mart ayında Solingen’de kundaklanan binada, biri bebek ve biri 3 yaşında olan Türk asıllı 4 Bulgaristan vatandaşının ölümünden, ayrıca 3 kişinin ağır yaralanmasından sorumlu tutulmaktadır. Bu olay, aile için büyük bir trajedi haline gelirken, mahkeme süreci de dikkatleri üzerinde toplamıştır.
Wuppertal Bölge Mahkemesi’ndeki davanın detayları oldukça çarpıcıdır. Savunma avukatı, 21 Ocak’ta yargılanmaya başlanan Daniel S’nin, Solingen’deki kundaklama olayından önce uyuşturucu kullandığına dair ifadelerde bulunmuştur. Bu durum, mahkemede tartışılan en önemli unsurlardan biri haline gelmiştir. Ayrıca, Daniel S’nin 2020 yılına kadar kundakladığı binanın arkasındaki dairede yaşadığı ve mal sahibiyle aralarında anlaşmazlık olduğu bilgisi de dikkat çekicidir. Böylece maddi çıkarların veya kişisel anlaşmazlıkların, bu tür trajik olayların sebepleri arasına girebileceği düşünülmektedir.
Mahkemenin içerisine girdiği ayrıntılı incelemelerde, kundaklanan binanın bodrum katında, kundaklama işleminde kullanıldığı düşünülen yanıcı ve yabancı maddeler tespit edilmiştir. Bu durum, olayın kasıtlı bir şekilde gerçekleştirilmiş olabileceği yönündeki iddiaları güçlendirmiştir. Yangının başlangıç noktası ve kullanılan materyaller, soruşturmanın yönü açısından oldukça önemlidir.
Olayın Gelişimi
Yangın ile ilgili bilirkişi raporu, 24 Mart 2024’te meydana gelen olayın merdiven boşluğunda başladığını ortaya koymaktadır. “Baca etkisi” nedeniyle yangının, sadece 5 dakika içinde çatıya sıçradığı ifade edilmektedir. Ahşap merdiven boşluğunda bulunan bazı kalıntılar ve deliller, yangının kasten çıkarıldığına dair düşünceleri pekiştirmiştir.
Wuppertal Savcısı Heribert Kaune-Gebhardt yaptığı açıklamada, ellerinde olayla ilgili “yabancı düşmanlığı saiki olduğunu gösteren” bir kanıt bulunmadığını belirtmiştir. Bu durum, olaydaki motivasyonların net olarak ortaya konmadığını göstermektedir. Yangında, Höhscheid semtindeki 4 katlı binada çıkan yangında aynı aileden 2’si çocuk olan 4 Türk asıllı Bulgaristan vatandaşı hayatını kaybetmiş; 3 kişi ise ağır yaralanmıştır. Bu trajik olay, toplumda derin bir etki yaratırken, benzer durumların önlenmesi ve cezalandırılması konusundaki tartışmaları da gündeme getirmiştir.
Sonuç olarak, Daniel S’nin yargılanma süreci devam ederken, olayın arka planına ve sonucuna dair daha fazla bilgi edinmek amacıyla yapılan araştırmalar da devam etmektedir. Acılı aileler için bu süreç, kayıplarının acısını dindirmekten çok; adalet arayışında önemli bir dönüm noktası olmayı sürdürecektir.