Başbakan Binyamin Netanyahu, Kudüs bölgesinde önceden benzeri görülmemiş boyutlarda meydana gelen bir yangın nedeniyle acil ulusal durum ilan etti. Bu olay, “on yıllardır görülen en kötü yangın” olarak nitelendirildi ve yangınların hızla şehir merkezine ilerleyebileceği konusunda kamuoyuna uyarılar yapıldı. Yangın söndürme çalışmaları sırasında toplamda 18 kişi, yangının kundaklama şüphesiyle gözaltına alındı. Yangınla mücadele için 163 farklı itfaiye ekibi ve 12 yangın söndürme uçağı, yangınların kontrol altına alınması amacıyla 11 farklı noktada yoğun bir çaba sarf etti. Ayrıca, yangınla mücadelede destek sağlamak amacıyla askerlerin de bölgeye konuşlandırıldığı belirtildi.
Yangınlar sırasında 23 kişinin hafif yaralandığı bildirildi. Bunun yanı sıra, yangının yol açtığı maddi zararın tahmini olarak yüz milyonlarca şekel olacağı öngörülüyor. Bu durum, yalnızca yerel halkı değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik durumunu da olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. Yangınların şiddeti ve yayılması, yetkililerin acil önlem almasını zorunlu kıldı.
Uluslararası topluluk da bu felakete kayıtsız kalmadı. Hırvatistan, İtalya, Fransa ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, yangınla mücadele çalışmalarına destek sağlamak üzere İsrail’e uçak gönderdi. Bu yardımlar, yangınların daha hızlı kontrol altına alınmasına ve daha fazla can ve mal kaybının önlenmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. Yangınlarla mücadele, sadece yerel itfaiye ekiplerinin değil, aynı zamanda uluslararası yardımın da önemli olduğu bir mesele haline gelmiştir.
Başbakan Netanyahu’nun yaptığı açıklamalar, Israel’in yangınlarla mücadele noktasında tüm geri adımlarını attığını ve bu durumu en az zararla atlatmak için uluslararası yardımlara açık olduğunu gösteriyor. Yangınların sebep olduğu tahribat ve kayıpların giderilmesi, sadece yangınlarla mücadele süreci ile değil, aynı zamanda uluslararası dayanışma ile de mümkün olabilecektir. Yangınların kontrol altına alınması için gereken tüm önlemler ve çabalar, bölgede yeni bir felaket yaşanmasını önlemeyi hedeflemektedir.
