1. Haberler
  2. EKONOMİ
  3. Köyde Huzur: Şehir Hayatından Kaçış Hikayesi

Köyde Huzur: Şehir Hayatından Kaçış Hikayesi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kırıkkale ilinin doğal güzellikler barındıran Karaahmetli köyü, Kızılırmak Nehri’nin beslediği Kapulukaya Barajı kıyısında yer alarak huzur dolu bir atmosfer sunmaktadır. Kış mevsiminde yoğun sisin etkisiyle kaplı olan bu köyde, doğanın sağladığı sükunetle birlikte sakin bir yaşam tarzı hüküm sürmektedir. İstanbul’da 10 yıl süresince çamaşır makinesi fabrikasında çalışan Kazım Bozkurt, şehir yaşamının karmaşasından uzaklaşarak huzur dolu köy hayatına adım atmıştır. 22 yıldır bu köyde yaşayan Bozkurt’un 100 küçükbaş hayvanı bulunmaktadır. Kazım Bozkurt, hayvanlarına özel isimler vererek onlarla derin bir bağ kurmakta ve her birine sevgi ve şefkatle yaklaşmaktadır. Onun hikayesi, şehir hayatının monotonluğundan kaçışın ve doğayla iç içe bir yaşam sürmenin getirdiği güzellikleri gözler önüne sermektedir. Ayrıca, Bozkurt’un yaşamı, köy hayatının sunduğu özgürlük ve mutluluğun somut bir örneği olarak hizmet etmektedir.

“Onlarla ilgilenmek beni mutlu ediyor”

Bozkurt, koyun ve keçilerine “Ak Kız”, “Kara Kız” gibi isimler vererek, bu hayvanlarla kendi arasında dostane ilişkiler geliştirdiğini ifade etmektedir. “İnsanlar nasıl arkadaş olur, hayvanlarla da aynı şekilde bağ kuruyorum. Bu işi severek yapıyorum ve hayatımdan memnunum” diyen Bozkurt, hayvanlarının tüm bakımını kendisi üstlenmektedir. İHA muhabirine verdiği röportajda, hayvanlarla geçirdiği zamanın kendisine huzur verdiğini vurgulamıştır. “Sabah hayvanlarımızı besleyip dışarı çıkarıyoruz. Ayakları güçlensin diye doğada iki saat güdüyoruz. Onlarla ilgilenmek beni mutlu ediyor” ifadeleri, onun bu işten ne kadar keyif aldığını ortaya koymaktadır.

“Köydeki yaşam şehirden iyidir”

Şehirde geçirdiği yılları “açık cezaevi gibi” olarak tanımlayan Bozkurt, köydeki yaşamın, şehir hayatına göre çok daha özgür ve huzurlu olduğunu dile getirmektedir. Bozkurt, çamaşır makinesi fabrikasında çalıştığı dönemlerde sürekli bir zaman baskısı içinde olduğunu, mesainin çoğu zaman 12 ya da 14 saate kadar uzadığını belirtmektedir. “Eve gelirsin, yemeğini yemeye vaktin olmaz. Yatarsın, sabah kalkarsın, bakmışsın ki iş saati gelmiş” diyerek şehir yaşamının getirdiği sıkıntılara değinmiştir. Köyde yaşamaktansa şehirdeki hayatı tercih etmeyeceğini ifade eden Bozkurt, “Burada hayvanlarını yemlersin, kafana göre gezersin. Hayvanlarla çıkarsın doğaya. Hayvan olmasa da köydeki yaşam şehirden iyidir. Şehir hayatını yaşamış bir insanım. 10 yıl İstanbul’da kaldım. Ama memleketime, köyüme döndüm” ifadeleriyle bu dönüşün sebeplerini açıklamaktadır.

Köyde Huzur: Şehir Hayatından Kaçış Hikayesi
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Farket Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!