Elazığ’nın Baskil ilçesine bağlı Demirlibahçe köyünde yaşayan Hüseyin Seçkin Ceylan, 12 yıl önce şehir hayatından sıkılarak köyüne dönmeye karar verdi. Evli ve iki çocuk babası olan Ceylan, Elazığ’daki esnaflık işini sonlandırarak ailesi ile birlikte köy yaşamına geçiş yaptı. Ceylan, kurduğu hayvancılık tesisinde üretim kapasitesini her yıl arttırmaya özen gösteriyor, kurbanlık ve adaklık hayvanlar yetiştirerek doğayla iç içe bir yaşam sürdürmekte.
‘İŞ DEĞİL, SANKİ BİR TERAPİ’
Hüseyin Seçkin Ceylan, köyde yaşamanın normal şartlarda zor olabileceğini ancak üretmenin getirdiği hazzın bu zorlukları unutturduğunu belirtiyor. Önceki hayatında Elazığ merkezde ticaretle uğraştığını ifade eden Ceylan, köyde yaşamanın kişisel bir arzu ve istek olduğunu vurguluyor. “Doğayla baş başa, serbest bir iş istedim” diyen Ceylan, hayvancılığa yönelme kararını sığır ve keçi gibi hayvanları ve çiftçilik tarzı işleri içerecek şekilde aldığını anlatıyor.
Ceylan, 12 yıldır hayvancılıkla uğraştığını ifade ederken, geçmişte ufak tefek hayvancılık işlerine yöneldiklerini ancak zamanla daha fazla hayvan alarak işlerini büyüttüklerini söylüyor. Genelde kurbanlık ve adaklık hayvanlar üzerinde yoğunlaştıklarının altını çizen Ceylan, gençlere de önemli bir mesaj veriyor: “Gerçekten kırsalda yeri olan, bu işe hevesli olanlar korkmasın, çekinmesin. Üretmenin heyecanı, sevgisi ve üretmenin vermiş olduğu haz, zorlukları unutturuyor.”
Hüseyin Seçkin Ceylan, köyde çalışmanın zorluklarının farkında olsa da, bu zorlukların üretim sürecinin getirdiği hazzı gölgede bırakmadığını belirtiyor. Üretim yapmanın ve doğal bir yaşam sürmenin kendisi için sanki bir terapi gibi geldiğini vurgulayan Ceylan, “Bu bir dinlenme hali; iş değil gibi, sanki bir terapi süreci” şeklinde konuşuyor. Gençlere ve emeklilere tavsiyede bulunan Ceylan, köyde hayvancılık ve tarım yapmaları durumunda pişman olmayacaklarından emin olduğunu belirtiyor.