HİLAL ÖZTÜRK/HABER MERKEZİ- İstanbul’da, 1 Mart 2024 tarihinde meydana gelen feci bir trafik kazasında Timur Cihantimur, Oğuz Murat Aci’ye çarparak onun ölümüne sebep oldu. Olayın gerçekleştiği tarihte henüz 17 yaşında olan Cihantimur, annesi Eylem Tok ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne kaçtı. Türkiye’de, Tok ve Cihantimur’un iade edilmesi beklenirken, Oğuz Murat Aci’nin eşi Şükriye Aci ve kazada yaralanan dört kişinin Tok, Cihantimur ve diğer şüphelilerle ilgili şikayetlerini geri çekmesi, medyada geniş yankı buldu.
Olayla ilgili olarak Şükriye Aci’nin avukatı Ahmet Aslan, Milliyet’e yaptığı açıklamada, maddi manevi tazminat talebiyle hukuk davası açmaya hazırlanırken, yaklaşık üç ay önce karşı taraftan bir teklif aldıklarını belirtti. Bu durum, davanın seyrini önemli ölçüde etkileyecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
‘Çocuğunun geleceği için’
Şükriye Aci’nin bu kararı almasının nedenleri arasında, çocuğunu düşünmek ve eşiyle arasında yaşanan husumet nedeniyle yaşadığı psikolojik yıpranmanın etkili olduğu ifade edildi. Oğuz Murat Aci’nin ölümünün ardından yaşanan belirsizlik nedeniyle tükenmiş hisseden Aci, çocuğunun geleceğini ve kendi ruh sağlığını ön planda tutarak şikayetini geri çekmeye karar verdi.
Alınan tazminat ne kadar?
Alınan tazminatın miktarı ise büyük merak konusu oldu. Avukat Aslan, bunun 100 milyon TL olarak belirtilen miktarın belki de dörtte biri kadar bir tutar olduğunu, ayrıca yapılan protokolün miktarın açıklanmaması hakkında özel bir madde içerdiğini dile getirdi.
Tok ve Cihantimur Türkiye’ye döndüğünde Aci duruşmalara katılmayacak mı?
Şükriye Aci, suça maruz kalan kişiler olarak davaya katılmama talebinde bulunduklarını da açıkladı. Bu duruma göre, şikayetleri geri çeken kişiler dosyada katılan olarak yer almayacak. Aci’nin önceliği, çocuğu ile ilgilenmek olarak öne çıkıyor.
HUKUKÇULAR NE DİYOR?
Konuyla ilgili hukukçuların görüşleri de merakla bekleniyor. Profesör Dr. Ali Kemal Yıldız, yaralananların şikayetlerini geri çekmeleri durumunda mahkemenin yargılama sürecinin etkilenmeyeceğini ifade etti. Yıldız, bir kişinin taksirle ölümüne sebep olmaktan dolayı verilen cezanın daha az olacağını belirtirken, bunun suçun ciddiyetine göre değişebileceğini vurguladı.
Meslektaşı Prof. Dr. Murat Volkan Dülger, bu tür suçların takibi şikâyete bağlı olmayan suçlar olduğunu, şikayetten vazgeçmenin “kan parası” adı altında değerlendirilmesinin yanıltıcı olduğunu ifade etti. Yıllarca sürecek bir hukuk mücadelesinin yerine, davaya girmeden tazminat almayı tercih etmenin daha mantıklı olduğunu belirtti.
‘Yaygın bir uygulama’
Prof. Dr. Mahmut Koca ise, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat talep etmesinin yaygın bir uygulama olduğunu, bunun ölenin yakınlarının mağduriyetlerini gidermeye yönelik bir yol olduğunu açıkladı. Yani, zararın giderilmesi konusunda yapılan uygulamaların genelde toplum tarafından kabullenildiği görülüyor.
