İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Canan Yerlikaya, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, Türkiye genelinde geçtiğimiz yıl meydana gelen trafik kazalarında 6 bin 351 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Sizce kabul edilebilir sayı kaç olmalı?” sorusunu gündeme getirdi.
Yerlikaya, bu yüksek rakamın sıradan bir istatistik olmadığını vurgulayarak, yaşamını yitiren her bireyin arkasında büyük bir acı ve kayıp hikayesi olduğunu dile getirdi. “Her biri, bir can. Bir yuva, yarım kalan bir bayram” ifadelerini kullanan Yerlikaya, trafik kazalarının birçok hayatı nasıl etkilediğine dikkat çekti. “Sessiz kalan bir ev, öksüz kalan bir çocuk” sözleriyle, kayıpların sadece istatistiklerden ibaret olmadığını, aynı zamanda geride bıraktığı ailelerin dramatik hikayeleri olduğunu ifade etti.
Bu kayıpların her birinin, o ailenin ocağının sönmesi anlamına geldiğini belirten Yerlikaya, böyle bir acının telafisinin imkansız olduğunu ve kaybedilenlerin yerinin doldurulamayacağını da sözlerine ekledi. “Kabul edilebilir tek bir sayı var. O da sıfır” diyerek, aslında trafik kazalarının önlenmesinin ne denli önemli olduğunu vurguladı. “Yollar, bizi sevdiklerimize kavuşturmak için vardır, ayırmak için değil” cümlesiyle, ulaşımın insanları birleştirici bir araç olması gerektiğine dikkat çekti.
Trafik kazalarındaki ölüm oranlarının azaltılması için herkesin üzerine düşen sorumluluğu alması gerektiğini ifade eden Yerlikaya, yetkililerin ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti. Yalnızca istatistiklere bakarak değil, her bir kaybın ardındaki anlamı ve önemi anlamak gerektiğini aktardı. Böyle bir yaklaşım, toplumun bilinçlenmesi ve trafik kazalarının önlenmesi konusunda hayati bir adım olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, Yerlikaya’nın mesajı, toplumsal bir farkındalık yaratmak ve her bireyin değerinin ne denli büyük olduğunu hatırlatmak açısından önemli. “Sıfır” kayıp hedefi, yol güvenliğinin artırılması ve kazaların önlenmesi adına bir başlangıç noktası olarak ele alınabilir. Bu tür paylaşımlar, yalnızca bir farkındalık yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda insanların trafik kurallarına ve güvenliği sağlamaya yönelik daha dikkatli olmalarını teşvik edebilir. Bu çerçevede, cep telefonlarının kullanımının azaltılması, alkol ve uyuşturucu etkisi altındayken araç kullanmamanın önemi gibi konuların da sürekli kamuoyunda yer bulması gerekiyor.