Canan Karatay’ın “az ilaç, bol tuz” tavsiyesi, hem sağlık camiasında büyük bir tartışmaya yol açtı hem de tıbbi yanlış uygulama davasına dönüşen bir hikaye yarattı. Bu süreç, hastalarından biri olan Ceyhun Ülker’in başına gelen olaylarla başladı. Ülker, bu öneri doğrultusunda tedavi olduktan sonra böbrek yetmezliği yaşadı ve sonuç olarak sağlık durumu kötüleşip hayatını kaybetti. Ülker’in ölümü, hekimler arasında bir tartışma başlattı ve ‘Karatay mağdurları platformu’ adı altında bir araya gelmeye karar verdiler. Canan Karatay, 9 Ocak’ta yargı önüne çıkacak.
“EŞİMİN BÖBREKLERİNDE SORUN YOKTU”
Show Ana Haber’in haberine göre, Ceyhun Ülker’in eşi, söz konusu tavsiyenin ardından eşinin sağlığının kötüleştiğini savundu. Eşinin sadece “günde bir kaşık kaya tuzu atılmış bir litre su” içmesini önerdiğini belirten eşi, “Eşimin böbreklerinde hiçbir sorun yoktu. Kendisine başvurduğumuzda şeker hastası olduğunu ve ameliyat olmasının gerekli olmadığını söyledi” dedi.
Bu olayın ardından, birçok kişi Karatay’a karşı şikayetlerde bulunmaya başladı. Hekimler, bu durumu desteklemek amacıyla ‘Karatay mağdurları platformu’ oluşturdular. Bu platform, tıbbi yanlış uygulama mağduriyetleri yaşadığını düşünen hastaları, şikayette bulunmaları için teşvik etmektedir.
“BU YANLIŞ BİR TAVSİYEDİR”
Konu hakkında görüş bildiren gönüllü uzmanlardan biri olan İstanbul Tabip Odası Üyesi Dr. Recep Yılmaz Koç, “Bu yanlış bir tavsiyedir. Tuz tuzdur. Neden kendi alanı dışında basın ve televizyonlarda konuşma ihtiyacı hissediyor anlamakta zorluk çekiyorum” ifadelerini kullandı. Dr. Koç, “Canan Hanım’ın uyguladığı geleneksel tayinler vardır. Bunların başında hastalara vitamin takviyeleri uygulamak gelmektedir. Son günlerde ise kaya tuzu konusunda bir moda yaratma çabası var” açıklamasında bulundu.
Dr. Recep Yılmaz Koç, yaşanan mağduriyetleri anlatmaya devamladı:
“Daha önce tansiyon hastası olup diyalize kadar giden birçok hastam var. Kolesterol ilaçlarını bırakıp kalp krizi geçiren hastalarımız da mevcut. Bu yüzden zarar gören pek çok hasta var. İlgili hastaların, Tabip Odası ya da İstanbul Sağlık Müdürlüğü’ne dilekçe ile başvurmaları gerektiğini düşünüyorum. Canan Hanım’dan tek isteğimiz ise hastaları yanlış yönlendirmemesi” dedi.
“TUZUN BUNU YAPMASINA İMKAN YOK”